Bir kadin tanıdım
Başımda nizamsız aklar Yüreğim nasırlıyken bir can Çeşminde bin dert ile karanlığın ardındaki beni kucaklayan Bir kadin tanıdım Uzanır aşka adımları Tellenir mazi saklar Bir kent Bir yol Bir adam Her nefeste çeker hayatı Ve sigarasından umuda üfler dumanı 40 lı yaşıma giden belirsiz yıllarda Bir kadin tanıdım...
Tuz tadını,şeker adını yitirmiş,su saflığını geceler gündüze ilişmiş,bütün duvarlar aynı soğuk yüzünü sakınmıyor,adı gibi duvar işte ne dersem aldırmıyor kaç çığlığıma direndi Bir kent Rüzgarın ıslığa dönüştüğü sokaklar Ve ayak seslerimin yankılandığı Arnavut kaldırımlı yollar Bir kent Sokaklarında koşan çocukluğum,Ayağı takılıp düşen gençliğim,Ve 40 lı yaşıma giden belirsiz yıllarda Bir kadin tanıdım... Mülk gibi söz de, ne senin ne benim Cümle gibi aşk da ne senin ne benim Bir yaz sabahına doğan ve su değdiğinde kokusunu salan kırmızı sardunya,ağustos göklerinde başımın üzerinden geçen bulut,mayıs gülü,ışıklı nisan yağmuruna kadar 40 lı yaşıma giden belirsiz yıllarda Bir kadin tanıdım... Çirkin Postacı YakupHan Ulu |