BİR UMUT
İşte geldim,
Sultan Ahmet’teyim. Saat tam on dört, Etrafa bakınayım. Henüz erken gelmemişsindir. Şu görselliğiyle büyüleyen… Havuzun karşısında oturayım. Birazdan ezan okunacak, ………….. Ve ezan okundu, Sana söylediğim gibi, ikindi namazımı kılayım, Ve… gelmen için avuç açıp dualar edeyim. Namaz’ım bitti, duam da bitti… Tekrar havuz başına geçeyim… sana yazmaya, seni beklemeye; Çok kalabalık burası, Keşke yağmur yağsaydı. Seni bulmam, beni bulman kolay olurdu, en azından, Onca insan içinde bulabilir miyim, Ya da, geldin mi sen? Uzaktan seyrediyor olabilir misin beni, Beni tanıyabilmen için, siyahlara büründüm. Ceketim, pantolonum, çantam ve ayakkabım simsiyah, kapkara… Sadece başımdaki şalım ‘sarı’ Hani şu moda diye bilinen hardal sarısı… Etrafımı fotoğrafçılar sardı, Bir de bir dede yanıma oturdu. Ve dedi ki, Kızım, yazar mısın sen ya da şair mi? Dede’ye baktım ve hafif gülümsedim, Yok dede, dedim. Yok… Sadece ‘AŞIK’ biriyim Derin bir ahhh! Çekti, Ben seni yalnız bırakayım kızım, dedi. Ve gitti… İşte yine yanlızım, Gözlerim seni arıyor. Çık gel n’olursun, çık gel Ağlamaklıyım, heyecanlıyım, Ama…. Umutlu muyum bilmiyorum. Sadece bir kere görmekti seni, niyetim. Sen ise tutturdun da çizgilerim çizgilerim. Sanki ellerini mi tutacaktım, Sevgilin mi olacaktım, Öpüp sarılacakmıydım… Sadece sana bir gül vermekti niyetim (tabi sevgimi)de, Evet bir gül, Hz. Muhammed Mustafa’nın bahçesinden gelen, Bembeyaz bir gül… ………. Biri yaklaşıyor his ediyorum, Yanaşıyor, yakınlaşıyor, Ve sen değilsin. Gözlerim doluyor, Umudum tükeniyor, Yalvarırım gel gel, Seni bekliyorum. ( mırıldanıyorum) Oysa bir umuttu hep gönlü besleyen dayan yüreğim diye. Gözlerimle seni arıyorum. Gözlerime bir yaşındaki erkek çocuk takılıyor, Yaptıklarıyla bir an bile olsa yüzümü güldürüyor, acımı unutturuyor. Ve gitti o çocuk tabi anlık gülümsemem de Başladı burukluğum, Tekrar aldım elime kalemimi, Olan biteni yazmaya devam ediyorum. Şuan yanımda olsaydın mesela, Bu yazdıklarımı birlikte yaşasaydık. Ne bileyim, mutluluğu ve mutsuzluğu birlikte paylaşsaydık. Arada bir kaçamak yapıp, gözlerinde kaybolsaydım. Önümdeki bu kağıda değil de, Sana dökülseydim Sana baksaydım Sana dokunsaydım ….. Zaman ne çabuk geçiyor, Daha gelmedin ama! Geç mi kaldın? Yo yooo Trafiğe takıldın. Malum İstanbul trafiği meşhurdur. Yelkovan akrebimi, akrep mi yelkovanı ne hızlı kovalıyor. On altıya yaklaşmak üzere saatler, Zaman doluyor. Keşke on yedi deseydim sana, On altı çok çabuk geldi, Ama sen hala gelmedin… Hadi gel lütfen, gel. Ve… boş olan sağ tarafıma otur. Merhaba… Nimet hnm ben geldim de, Heyecandan boynuna sarılsaydım, Mutluluktan kanatlansaydım. Hoş geldin, hoş geldin, hoş geldin deyip, boynuna sarıldığım için özür dileseydim utana utana. Çantamdan beyaz gülü çıkarıp, sana verseydim. Bu fani dünyada, Bir sen, bir elindeki beyaz gül benim için gerçek deseydim Gözlerine baka baka. Offfff.. Yine başa geldik dimi… Peki peki Ben kalkayım, Anlaşıldı sen GELMEYECEKSİN… |