ŞAFAK VAKTİNDEZemheri karanlık çöker üzerime Karadan bir çarşaf gibi Gündüzüm geceye gebe Bir bebek ağlar kırık beşikte Sütten kesilmiş ana Maması bitmiş feryat figan içinde Göz yaşları ıslatmış yastığı Karanlık aydınlığa küs Minik avuçlarında umutlarını saklamış Sensizliğin içinde ürkek bakışlı bir kız çocuğu Gözleri yıldız gibi parlak ve endişe dolu Çığlıklar içinde şaşkın ve çaresiz Bir feryat sesi ortalığı yakar kavurur Omuzlarda tabut Her yanı sarmış ölüm kokusu Bir ana çığlıklar içinde feryat figan Tabut cansız tabut lal dilsiz Gözlerden akar nehir gibi yaşlar Yas bağlar sokak matem sarar her yanı Isyanlar dualara karışır Ürperir yürekler yıkılır yürekler Umutlar avuçlarından uçmaya başlar Alevler içinde Zemheri Şaşkın ve ürkek Çıkmazlara girer düşünceler Fikirler fitil tutmaz Gözlerden yaşlar aktıkça Nefrete bürünür iyimser düşünceler Intikam diye haykıran insanlar Bir avuç topraktan sonra Sükunete boğulmaya başlar Karanlıklar alır istediğini Perçem düşer gözlerinin üzerine Kirpiğinde saklı tüm hayatı Tatlı bir tebessüm ister Buğulu gözler ve sıcak bir yuva Sokak çirkef sokak ateş sokak ihanet yüklü Öksüz kalır ufak cüsesiyle Nazlı cocuk Yitik yıkık yanına aldırmadan Şafağın olmasını bekler Gece uzun ve karanlık aydınlıklara küs Titrer minik yürek şahadet kelimesi dilinde Umuda mektup yazar gibi dua içinde zaman gizli Üç beş kelam öğrenmiş anne babadan Dökülür dilinden hasret yüklü gecede Taç yapasalar papatyalardan başına Sıcak bir tas çorba Şefkat yükü bir kaç kelam Şafak vaktinde yanlızlığının içinde uyanır Üstü başı toz toprak içinde Minik elleri uzanır imdat diye Ses yitik gözleri anlatır her şeyi Ona bakan gözlere Şafak vaktinde bir çocuk Yanlızlığıyla Üryan biçare yanağında gözaşı izi kalır Hasrete bulanmış yüreğiyle Büyür küçük cüsesiyle Tatlı bir kelam değsin kulaklarına Acılar kederler hasretler idam edilse Şafak vaktinde yeniden güneş doğsa Sadece onun küçük bedenine |