Ömrümün ZamanlarıŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bak ibret al!...
Yere düşen yaprağa; O da eskiden Yukarıdan bakardı Toprağa!... Güneş batar, gün biter, geçtiğim yollar biter, Ömrümün girdabında düştüğüm haller beter. Gizlilik olsa bile Mevla’m görür nafile, Gönüller düşer dile devran vurur gafile. Kul düşerse yanlışa, seven döner yanmışa, Gün doğar uyanmışa, çözüm biter kanmışa. Çekilen çile gibi, gülmeyen köle gibi, Sevgisiz kalan yürek dolmayan sele gibi. Rüzgâr gibi geçiyor ömrümün zamanları, Kalbimi viran eder sevdanın yamanları. Ağlayan gönüllerin zarifliği gerçeği, Daldan dala uçurur hafifliği serçeyi. Hayatta yaşadığı sınavıdır bir kulun, Sabırla engel aşmak çözümüdür zor yolun. Hasret ile yaş dökmek, gayret ile taş çekmek, Mevla’mın bir lütfüdür iyilikte baş çekmek. Nur saçan gönülleri gerçeğe inandırmak, Nefsinin kölesini, kolay olur kandırmak. Kalbimdeki kalenin taşları çözülüyor, Akla yâri gelenin yaşları süzülüyor. Alptekin Yazar |
Tebrik ederim hocam, saygılarımla...