KIRMIZILI KADINLAR
KIRMIZILI KADINLAR
Olur mu hiç dediler kiralık aşk olur mu Sen varken ben başka ne düşünebilirdim ki odalardan odalara geçiş arada bir de panjur vardı ki bütün gün göz göze Sonra başka zamana diyemeyen Pazartesi Soylu bir Cumartesinin saçlarını tarayan annelerse Bir ressamın kara kalem resmi gibi dizilmişlerdi sıraya Ama nedense her yerde sendin kalbimin külkedisi Gönlümün efendisine geceler sabırsız Sabahları sema yapanlar günü aydınlatmadan daha Anladım ki seni anmaktan unutmaya vakit yoktu Seyyahlığımın kaçıncı günüydü saymadım da yoruldum Çarpı koymuştum giittiğin yollara iğneler saçmıştım Yol yoruldu sonunda ben yoruldum yürümekten Kara sular yaylasına bata çıka geçip gittim Sonra başka zamana diyemeyen Pazartesi ve Çarşamba da kuyruk takınca uçurtmasına Gök yoruldu gürlemekten güneş türlü vaatlerde cilveli odalardan odalara geçişler henüz kapanmamışken panjur aralıklarından Serpilip büyüyen aşk’ı taşıyorlardı omuzlarında kırmızılı kadınlar Yüksel Nimet Apel 15/Ağustos/2015/Cumartesi/Bodrum |