Selam Söyleyin !
Kırdığım kalemi aldıysam elime,
Dökmeye başladıysam yine harflere, Acımadan ardı adına sıralıyorsam küfürlerimi, Hoş bulduk efendim. Hoş bulduk söyleyecek sözlerim. Tutamadım sözümü bağışlayın beni. Gelmeyeceğim dedim, Bir daha aynı kişi ile çıkmayacağım dedim karşınıza; Başaramadım. Ayıplayın,hakaret edin,bağırın,çağırın. Hepsi kabulümdür. Lakin söyleyecek iki çift çift sözüm var müsade ederseniz. Bu kalemi aldıysam elime,kırmasını da yakmasını da iyi bilirim bunu önce bir bilin. Siz şimdi her şey başa sardı sanıyorsunuz dimi ? Öncelikle hatırlatırım ki beyler bayanlar bitmeyen bir hikaye başa sarmaz. Hee yüreği susturmakta öyle her baba yiğidin harcı değildir. Bendeki mi ? Bende ki adam gibi bir yürek. Efendi gibi ; gitmesini de,susmasını da bilen. Öyle ağlayıp sızlamayan. Yarasını bir tek kendisi kanatıp kendisi iyileştiren bir yürek. Şimdi efendim diyeceksiniz ki bu kalem yıllar sonra neden dile geldi ? Adam gibi olan yüreğim çocuklaştı da ondan. Dindiremiyor yüreğini. Saramıyor yarasını. Ağlıyor,nazlanıyor. Yapacak başka bulamadım izin verdim konuşmasına bende. Şimdi gelelim güzel sona; Beyler bayanlar bizde eğer ki sevgiliye ithafen bir yazı yazıldıysa sonu AHMET KAYA ile biter. Arada ki tek susmayan,gizli kalan onun şarkılarıdır çünkü... Şimdi düşünün ; Bir Ahmet Kaya şarkısı çaldığını. Yanınız da eşiniz,karınız,çocuğunuz,sevgiliniz. Sen o şarkıyla diyar diyar dolaşırsın kimse bulamaz seni. Yakalayamazlar düşlerinde. Hadi o zaman hep birlikte ; BENDEN SELAM SÖYLEYİN O NAZLI SEVGİLİYE. UNUTAMADIM... [ |
neydi şiiri yazdıran
neydi derdin de
düştün bu
siyah
say
fa
ya
Ahmet KAYA ve hatırlatana sevgi ve saygıyla... hoş geldin gözüm...