TEKİN DEĞİL GÖRDÜĞÜM DÜŞLER...Tekin değil gördüğüm düşler İrdeleyemem ne de olsa çalıntı her biri. Kıdemliyim acıdan yana, Depo misali istifli mübarek gözyaşı. Neden alınıyorsam üstüme Sorgu sula hak getire Döngünün seyrine dalıp gitmişim de Şu benlik nasıl pejmürde. Yılgısı, tantanası ömrün Hadi son bir gayret demek olası mı ki Yine de atamadığım sırtımdan Söküp koparamadığım kaç çivi kazılı ise. Irgat düşlerin nihai yankısı mı yoksa Duymaktan muzdarip olsam da Gözüme soka soka Debelenirken insanoğlu. Yargısız infaz olsa da adı Yine de gerekmez mi son bir söz hakkı. Uçurumun dibinde Belki şu sığ kıyının görünmez bir köşesinde Muğlâk olsa da tınısı devinen şiirin Yol bilip de ayak izlerini takip ettiğim. Sancısı az mı geldi, Belki de sonu. Yoksa demek olsa da nihai karar, Aynı filmin kaçıncı karesi kim bilir İsmi olmayan bir kahraman Haykırırken son repliği: Ki o bile unutulmuş salonun ağlak bir kıyısında. Kırılgan bir gün dönümü Renksiz, soluk bir gecenin sabahı kadar Nasıl da kahır yüklü onca imge yığını Çığırtkan şarkıların anlam dolu Tutarsızlığı mı yoksa Döngünün maharetindeki İçin için yıkan o yılgı: Seğirten her cümlede Lütuf yüklü varlığının izdüşümünden Son bir izlek geride kalan Mahzun ve süzgün yüzün kadar olmasa da Meylettiğim hüznün soğuk dokunuşu. Rabıtası belki de son iç dökümümüm. Nazarında soluduğum şu küf kokulu gece: Alabildiğine pejmürde Nasıl nasıl izafi Rengi çalsa da griye Göğün niyazındaki son yıldız Benden son bir hatıra Tek borcum olsa da sadece bırakacağım Yaratıcının görünmez ellerine. |