KIRK DOKUZ YAŞIM
Yirmi, otuz derken… Ne bu telaşım
Geriye ne kaldı? Kırk dokuz yaşım! Yolum kelâm oldu, kalem yoldaşım Şiirdi… Masaldı… Kırk dokuz yaşım. Baba ocağında ana sevgisi Koynunda büyüttü hayat ninnisi Dilinde sevdanın yanık ezgisi Hayallere saldı kırk dokuz yaşım. Mevla’ya uzanan yıllar basamak Bir aşktır bedende canı taşımak Eşimle dostumla zevktir yaşamak Verdikçe çoğaldı kırk dokuz yaşım. Bildiğim bilmişim deryada damla Gururu okşarım aksisedamla! Bilmem ne edersin sen bu adamla Delilik yasaldı kırk dokuz yaşım! Küpünde şarabı, tadı bir buruk! Havalar elemli, bakışlar donuk! Gördüğün âlemin cümlesi konuk Doldukça boşaldı kırk dokuz yaşım! Yaşadım ömrümce hayata sargın Olmadım kendime, kimseye dargın Seneler geçtikçe büyüdü yangın Yandıkça sağaldı kırk dokuz yaşım! Geçen şu zamana elmişim gibi! Kabuğu yenice delmişim gibi! Daha dün dünyaya gelmişim gibi! Uzadı kısaldı kırk dokuz yaşım! Akreple yelkovan zamanı kovar Ne vakit dur desem başından savar Çok şükür! Gönlüm tok gönlüm ümitvar Yıl sade yaş aldı kırk dokuz yaşım! 05 08 2015 Salih ERDEM |