sus!!! ma......oysa kelimeler, yetimhanede yaşayan küçük bedenlerin anneözlemi kadar suçsuz ve günahsız, ranzalarında akıttıkları gözyaşları kadar berrak ve masum olmalıydı. beceremediler öfkelerini bir kenara atmayı, güzeli yazmayı yaşamayı beceremediler. bil(m)iyorum, bir gün yeniden öpülür mü kelimelerin sırtı, yeniden görünür mü savrulan yaprakların renkleri .. bilmiyorum .. fısıldadıkları hikayeleri yeniden duyulur mu, bilmiyorum .. belki bu sonbahar yeneceklerler üzerlerine çöken o hüznü. ve bir gün ... belki bir gün, içlerinde esen güzüsahiplenmesini öğrenecekler .. zamanla öğrenecek/ler içlerinde ki o küçük çocuğu azarlamamayı .. öğrenmeliler ! işte o gün, yeniden öpeceğim kelimelerin sırtını .. işte o gün ben yeniden hayata döneceğim. ’kendimi kendi üzerime atılmış bir suç gibi hissediyorum |
Bazen 29 harfte yetmez ya işte o zaman da sus/mak düşer yüreğede kalemde teşekkürler