İçindeydim yokluğun, tamda içinde, Ortasındamıydım, bilmiyorum ama yoktum, Dokundum ve farkına vardım varlığımın, Kapalıydı gözlerim göremiyordum, Sonraları hiç anlam veremediğim sesler duydum, Sonra açıldı gözlerim..
Varlığın ve varlığımın temaşasıyla yeniden doğdum, Acziyetimi acizliğimle gördüm, Ayaklarım vardı ama yürüyemiyordum, Bana sesleniyorlardı ama onları tanımıyordum, Aslında ben kendimi de tanımıyordum, Onlar bana bir isim taktılar, Ve bende o isimle anıldım..
Bir geçmişim yoktu, Yaşadıkça, yaşadıklarım, geçmişimi oluşturdu, Artık onlarsız yarınımı düşünemiyordum, Çünkü ben kendimi onlarla anlamlandırmıştım..
Önceleri amacım sadece hayatta kalmaktı, Hayatta kalmanın ne olduğunu da bilmiyordum aslında, Sadece kötü hissediyordum kendimi, acıktığımda, Onlar beni doyuruyorlardı, Ve durmadan bana dokunuyorlardı, Otuz iki dişin üstündeki et parçasıyla, sırıtarak, Bunun adı sevmekmiş sonraları öğrendim..
Dilim vardı ama onlar gibi konuşamıyordum, Her yeni gördüğüm şey beni çok heyecanlandırıyordu, Adeta bir kaşif gibiydim, Bu kelimeyi de daha yeni öğrendim, Beyaz bir sıvı içiyordum, uzun saçlı kadından, Memesini emdiğim kadın, annemmiş, Büyük sandığım küçüçük dünyam, onun içindeymiş, Eve poşetlerle gelen o adam varya hani, Bana oyuncaklar getiren ve bu benim oğlum diyen, Ha işte o adam da benim babammış, Yavaş yavaş öğreniyordum, Ama anlamadığım bir şey vardı, Ben nasıl olmuştum, nereden gelmiştim..
İşte bunu bir türlü anlayamıyordum, Ama çokta umrumda değildi, Yeniden uyandığım her gün bana çok heyecan veriyordu..
Artık yürüyebiliyordum, İlk söylediğim kelime anne olmuştu, Onlar bana çok gülmüşlerdi, Ve beni çok seviyorlardı, Bu sevgi karşılıksızdı ve ben bunu bilmiyordum..
Sevmek ne güzel birşeymiş, Ve o günlerde ne kadar da masum bir duyguydu, Büyüyordum, büyüdükçe tanıdım, tanıdıkça öğrendim, Herşeyi bilmek ve öğrenmek istiyordum, Her gece uyumadan hayaller deryasına dalıyordum, Denizdeki bitmeyen dalgalar gibi, Benim içimde ki arzu ve heyecan da bitmiyordu..
Çabucak büyümek istiyordum, Büyük bir adam olmak, Sözü dinlenen bir adam, Sakal tıraşı olan bir adam, Araba sürebilen bir adam, Ve evdeki kumandanın tek sahibi olmak istiyordum, Galiba çok şey istiyordum Ya da o günlerde sahip olduklarımın değerini bilememişim..
Bu kaçışın adı ne olabilirdi? Kazandıkça kaybettiklerim hangi sandıkta birikirdi? Anladıkça anlamadıklarım, Anladıkça aşınışım, parça parça, Nereye dökülüyordum böyle? Bu kalabalıklar arasında, Neye eksik kalmıştım? Dünyaya çivilendiğimi sanmışım, Oysa ki ben gönlüm ile bir hanmışım, Menzile iştiyaksız bir yolcu olmak istemem, Lakin unutuyorum, unutkanım, Dalıyorum, aldanıyorum, Bana yardım edin! Tutun elimden, Ben dünyayı böyle bilmezdim..
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Ben Dünyayı Böyle Bilmezdim şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Ben Dünyayı Böyle Bilmezdim şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.