MATEM SOFRASIÇul çaputtu Dünya Bir ekşi armuttu rüya Rüyalar tatlanırdı Pudra şekerinin makyajıyla Rimel sürmüş sabah aydınlıklarında Kırıtırdı sokaklar İşveli işveli yürürdü kaldırım fenerleri Düşlerimle birlikte Bir tadımlık külbastıydı kitaplar Kapaklarında sırıtırdı kadınlar Çağırırdık sokak kedilerini Gelmezlerdi hürriyet bahçelerinden Hayallerinde hep kıskançlık balonları uçuşurdu Uçuşurduk...karyola yorgan Pirinç parmaklıklı kilitler Ve okşanmamış giyitler Sarılırdı serap kahvesinin merdivenlerine Gökyüzünden Aralık akşamlarında Mavi küller yağardı sokaklarımın üstüne Yürürdüm her sabah İsmini bilmediğim bir limanda Balina yağlarının kürsüsüne Ağlardım hep Geceler boyu Sana/bana/yani bize Gözyaşalarımın fiyatını bilmeden Sen/ben Bir matem sofrasındayız şimdi Kavuşmak Tutunduğum Ve dans ettiğimiz uğruna/döne döne etrafında Yaralı bir totemdi Taptığımız Yeşil taraklı bir bahçede Sarı yapraklı Gel!.. Gel!... Diye bağırıyorum Özgürlük murdarı katil Biliyorsun ki Yüreğimde ki Yasak elmasıdır Adem’in |