Çay İstanbul ve de Sen
İsli bir çaydanlığın rüyasında gülüşsün
Katre katre süzülür bardağıma gül misal Işıl ışıl gamzenle dengi olmayan düşsün Seni anlatır suya bin bir gecede masal Erguvan mevsiminde İstanbul’a nakışsın Zarafet iklimine her hâlinle akışsın. İncelik ve zarafet sana özgü her zaman Elif misal duruşun kıskandırır bardağı Çayımın buğusunda sana odaklanır an Camın albenisinde örülür sevda ağı Erguvan mevsiminde İstanbul’a nakışsın Zarafet iklimine her hâlinle akışsın. Ellerinin iklimi zambak kokulu her dem Çayın ıtırı siner emsalsiz gülüşüne Senin hayalin ile ihya olur hep didem Girersin gündüz vakti turnaların düşüne Erguvan mevsiminde İstanbul’a nakışsın Zarafet iklimine her hâlinle akışsın. Çay İstanbul ve de sen betimlenmez bir hayal Kız Kulesi incelir sana özenir nice Sana gökten armağan zarafet denilen hâl Adın gülle anılan efsanevi bir hece Erguvan mevsiminde İstanbul’a nakışsın Zarafet iklimine her hâlinle akışsın. Tarif edemez seni harf şiir ve de divan Ve dizeler incelir adınla hem dem olur Gidişinle iklime ansızın düşer hazan Gelirsen cümle mekan seninle kadem solur Erguvan mevsiminde İstanbul’a nakışsın Zarafet iklimine her hâlinle akışsın 29.07.2015 İbrahim KİLİK |