MaişetKendini kağıdın mucidi gibi seven aklımla Yeşerttim içimdeki sevileri Meşakkatli sevinçlerin hizasında tuttum yüzümü Israrla söyledim en kalbimi İhtar verir gibi kimi unuttuğum hallerime Saklıyordum aslında kendimi Hüzün girdi araya Çekti aldı ellerimden ışığı Sönmüş yada titrek yanan bir mum eskisi kadar Saylamadı sevincimi Şimdi karalanmış bir kağıdın bir yerlerinde Bir noktanın gözünde Yada bir çizginin üzerinde Biraz solmuş mürekkepli bir kelimenin Anlamında arıyorum kendimi Hani buluşsam bir namlunun ucundan çıkan En kestirme yoldan gelen bir mermiyle Tutukluk yapmadan konuşsam yeniden En berrak kalbimi Ve vursam şakağımdan Aşktan bir şiirin mısrasıyla / İşbu meclisin çatırdayan göğünden Sızdı sesim iliklerime Suçlu elimi soktum cebime Bağışlı elimde aklandı ……………………………….dünya Evet sana varmazdan önce Kıyımlardan geçirdim öfkemi Kırmamak için kalbini kaç kez Ödümü patlattım Danişment tuttum aklımın inceliklerini Sadece senin çağında uyanıp Mutluluğun armağanı olmak için … Zamanın mıknatıs gücünü artırdım Uzak yakın her yerden çekip aldım seni Dün Kays’ın kalbinde olanı hak ettim Bugün kendime bir sevgili ordusu kurdum Ahını aldımsa kimi gözlerin nazarıyla Bin tütsüyle yakıldım Kurşunların içinde eritildim de döküldüm Kalbin kalıplarına |