VAHITLARDAN NEY Dİ ..?Ağustos iccağı yakardı tenimizi birez arabi olurduk bu mevsimde gülüşler badem çiçeği gibi vakitler ise hep tan tana illede guşluk vakti bir de ikindi çeki dağı yellenir bu vakit palahlının başından hoyrattır mohramam ovası ahşam vahtı gelir toz bulutu yine günü devirdik .canım ,canım gulağını verip dinlesene piyerin akışını köy cücüklerinin sesini davarların melemesi çocukların gülüşünü dam üstünde yatahları serilmiş eylesine uzanmış üstüne herkesin ömrü gelir aklına gülümsemesini görsen bu deli dersin tamam deliyiz biz akıllı galdımı dünyada hitit gabartmasında motif değil herkesin bakışı nakkış nakkıştır ressam olsam işlerdim bütün renkleri ne yazık ki ben seyyahım kalemimde renk yoktur donup kaldım eylesine.....a.a |
evir çevir kurulup değimende alınırdı kepeği
rüzgarda savrulur el değirmenlerinde bulgura dönüşürdü karşılıklı türküler eşliğinde imece usulu,
varsa birde kazın, yada tavuğun kesilir ilk ağız bulguruyla yapılan pilavın tadına doyum olmazdı soğuk ayranla.. tebrikler eskiyi anımsadım var olsun kalemin Değerli dost kalem saygılarımla..