Kül Kahrı / Züleyhaالحزن الرماد sensiz bu şehir ölü yitirildi son savaş ve pay edildi ganimet payıma uçurum düştü Züleyha karanlık bağrında soluklanan kuşlar ihbar ediyor geceyi teninin terli okyanusunda boğuluyorum mütemadiyen fon yağıyor gökyüzünden bıçak sırtında yaşıyorum boğazımda neşter kesikleri görmüyorsun Züleyha isyankar karanlıkların mavi dehlizlerinde kader atkısını boynuna dolayanlar ritmi düşük bir fikrin yoğun haykırışlarıdır gün doğumlarında mezopotamya ’nın kızıl bir yılandı bağrımda gezinen yedi başlı ejderha soluğu ifrit münbit göğsünde yaşam düşüncenin koridorlarında sıcak bir öpüş kaybetti bekaretini düşler uyanış senaryosunda beynimi kemiren katil sinekler rüya tamircisinin ellerinde irin suyudur riya balçığıyla sıvanan insanoğlu aynanın kırık yüzünde görür çirkef yüzünü elzemdir ölüm yaşam’ak gibi ki kokusu gayya hamurundandır tabutun çivileri çakıldığında ağlayacak göğ kalesi ve bağrında lilithler açacak her günahkarın görmez misin Züleyha bir titan gibi yükseldi içimde büyüttüğüm inanç yağmuru getiren kan kokusuydu hünerli ellerim bilendikçe kazıdım toprağın vajinasını gümüş kadehlerde sergilenen sesti şarabıydı dudağının kızıl t’adı ağzından üzüm sağdım ağzıma dudağının kıvrımlarında küflendi aşk sonbahar dökülüyor flu avuçlarıma çığlık kuyusunda yusufi hay/kırışlarım beni doğ ve seslen ibrani lehçenden dökülsün eylül kuşları göz mahzeninden beni yak ve savur küllerimi kalbine Züleyha göğün kıkırdamalarını çaputlarla bağlayan ellerin sahipleri dipsiz ego ayinlerinde kül kahrı ruh çürüğü bulutların ana vatanında yamalı düş ağrısı a ş k ö l d ü Z ü l e y h a Barış Çiçek |
içimde büyüttüğüm inanç
yağmuru getiren kan kokusuydu
hünerli ellerim
bilendikçe kazıdım toprağın vajinasını
gümüş kadehlerde sergilenen sesti şarabıydı
dudağının kızıl t’adı
ağzından üzüm sağdım ağzıma
dudağının kıvrımlarında küflendi aşk"
Çok etkilendim, güzel şiir okumanın hazzıyla tebrik ediyorum gönlüne sağlık şair, çok kutluyorumsevgiyle kalın