yar
Ben direnmeye çalıştıkça, hep bir yanım yenik düştü,
Sol yanım muktedir oldukça, ukde’m muzdarip oldu örs kalbime… Ölmek istedikçe ben, Toprak Gel’me ! dedi, Vakit var henüz , Geçecek … Bitecek … diye zaman verdi … Bekledim… Geçmedi … Zaten geçecek gibi de değildi …. Yaşamaya çalıştım kendi dünyamda, Unutmaya çalıştım, Hatırlamak bile istemedim seni, Ama heyhat ki, Unuttuğum bir şey vardı ; Seni unutmak kolay değildi … Ayet’ler sürdüm kalbime şifâ diye, Tek tesellim ezan sesi oldu sensizliğinde, ” Allah’u Ekber ” dedikçe minareden bağrı yanık müezzin tiz sesi ile, Evet dedim, Ekber’dir Allah . . . Kalbimin zârını kısık bir ses ile inciteni , Ardından “Allah sevdiğine kavuştursun” diye duâ’lara muhtaç ettireni , Gece’lerin gökyüzünü sardığı, ama yaralarımı saramadığı vakitleri , En iyi bilendir . . . |