BİR YANGININ KÜLÜ
ayrılırken ıslanmıştı yüreğimin aktığı gözlerin,
gözyaşlarının sıcaklığında, gitme biter demiştin; oysa ben bitirmemiştim; arkama dönüp baktığımda, alıp götürmüştüm seni yürek sızımla yanımda, kızgın; umutsuzca arkamdan bakakalışının, çaresizliği dökülüyor şimdi kalemimden, oysa; ilk günkü gibi senden ayrılışım hiç dinmiyor acılarım, Köşe bucak kaçtığım bir yangın kovalıyor yüreğimi, baş edemediğim duygularımın sancısı sarıyor bedenimi, aşkın ateşiyle elimde kırılan kadehim içimi acıtırken gün batımıyla bedenime dokunan, soğuk şimal rüzgarları iliklerimi titretiyor, hala sen kokuyor avuçlarım, şimdi çaresizliğime bütün çabalarım, kulaklarımda çınlıyor ayrılırken söylediklerin, sana söylemek isteyip de boğazıma düğümlediklerin, şimdi; kor bir alev gibi sönmedi yüreğim, kabuk bağlamıyor küllenmemiş yaralarım, durmuyor kalem sen yazıyor satır aralarım, sende kalmalı; ardımda bıraktığım tertemiz sevgilerim, kendimi bile ikna edemediğim arkamda bıraktığım, parçalanmış yüreği bu kaçıncı döküşüm beyaz sayfalara, artık; Çıkış verdim sende hapsolan yüreğime,bir daha geri gelmesin diye, dilsiz dudaksız söylendi hep bu gönül,sırlarıyla hasretiyle feryadını kendine, ve; esip gelen,dönüp giden rüzgarlar, şimdi kül bırakmıyor kabuk bağlamayan yaralarımda.... |