Bugün Günlerden Bayram
Üstünde eski kıyafetleri
Ve dolabında belki daha da eskileri… Yüreğinde paramparça duygular… Kendisi değil esasında dünyasını titreten figanın nedeni; Sevinmeye muhtaç can parçası çocuklar… İşte bu, yoksul bir babanın kısa bayram hikâyesi… Rızkı veren Allah’tır elbette! Kim gösterebilir ki açlıktan öleni? Ve lakin bu durum daha başka tefekkür edilmeli; Komşusu aç iken tok yatmaktan da öte bir şey bu, Sorgulanması gereken vicdan ve merhamet(!) halleri… Ne ki, yitik halleri bulmadan sorgulamak da kifayet etmez! Önce bulmak gerek kaybolup gideni… O çocuk olabilmek gerek dahası… “Ben” olmaktan çıkabilmek gerek, Ki yitirmesin vicdanı İblis’in ihtirası! Bugün günlerden bayram… Hadi sevinin öyleyse; Sevindirdiklerinizle sevinin! Sizin olanlarla sevinin! Sevindiremedikleriniz, sevgisizliğinizi haykırırken semaya, Siz, sevginizin bolluğuna sevinin! Sizden olanı sevmelerinize sevinin! Olmayan kimin umurundaki zaten! Ah bir bilseydin… Keşke bilebilseydin elinden kayıp gideni… Ne muhteşem bir imkândı oysa elindeki… Tam da bulacakken kaybettiğin değerini, Kulağındaki gaflet pamuğu pusuya düşürdü seni… Yine de üzülme! Bu yolda gaflet eden yalnızca sen değilsin! Milyarlık yığınlar var sağında, solunda, önünde ve arkanda… Sen, bu gafletin tam orta yerindesin esasında… Ki sana bayram bugün, O halde sevin ve mutlu ol doyasıya… |