denizler gibi yorgunŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bir akşam üstü işi bırakmış Yorgun oturmuştum. Elimde tuttuğum bardakta ki suyun yarısı kazara masaya döküldü. Eğimli olmasına rağmen su çok yavaş akıyordu. Suyun da yorulabileceğini düşünmüştüm. azıcık su yorulursa denizler ne haldedir kim bilir. saçma ama düşünmüştüm.
DENZİLER GİBİ YORGUN GÖZLERİM
Denizler gibi yorgun gözlerim Dağlara dikilmiş manasız bir bakış Belki kadere Belki engel olamadığım aşkıma Belki de önüne geçmek isteyip de Durduramadığım zamana Hayallerin ardından koşan ben Cebimde bir türlü Harcamaya kıyamadığım üç beş kuruş Geride kalanlar anlamca bitik Gelemeyenler ise İfade edilemeyen bir avuç gözyaşı Kimi zaman diz çöker ya ne gençlikler Kimi zaman göklere çıkar ya ne kahpelikler Bir sitem karışmış isyanlara Bir bekleyiş ki sonu hiç Aslında hiç olan bir son değil Bizler Ya da var olamadığımız gibi Şimdi de yok edilemiyoruz Bir kıyamete varan yolculukların Bitmeyen yolu olmaktan bıkmıyoruz Bilmem ki neden 13-02-2004 Uğur UKUT |
suyun yol alaağı mecra
bizim beklentilerimiz
y avaz geçerse akmaktan
taşımaktan
kaynamaktan
su!
tebrikler