İnkâr edenlere gelince, onların amelleri, ıssız çöllerdeki serap gibidir ki susayan onu su zanneder; nihayet ona vardığında orada herhangi bir şey bulamamış, üstelik de yanıbaşında Allah’ı bulmuştur; Allah ise, onun hesabını tastamam görmüştür. Allah hesabı çok çabuk görür.
Yahut engin bir denizdeki yoğun karanlıklar gibidir ki, onu dalga üstüne dalga kaplıyor.. Üstüne de bulut... Birbiri üstüne karanlıklar... İnsan, elini çıkarıp uzatsa, neredeyse onu dahi göremez. Bir kimseye Allah nûr vermemişse, artık o kimsenin aydınlıktan nasibi yoktur. (Nur 39-40)

O, insanı bir damla sudan yarattı. Fakat bakarsın ki Rabbine apaçık bir hasım oluvermiştir. (Nahl 4)

Onun için sen bizi anmaktan yüz çeviren ve dünya hayatından başka bir şey istemeyen kimselere yüz verme.
İşte onların erişebilecekleri bilgi budur. Şüphesiz ki senin Rabbin, evet O, yolundan sapanı daha iyi bilir; O, hidayette olanı da çok iyi bilir. (Necm 29-30)

Dikkat edin, kalbler ancak Allah’ı anmakla huzura kavuşur. (Rad 13)

Koskoca bir uzay boşluğundan bahsediyorlar..
Evrenin içinde akıl almaz bir yokluk!..
/Koskoca!..
/Sadece atomlar var..

Yıldızlar vesaire, devede kulak..
/bırak insanı..
Koskoca bir boşluk...
İşte, bilimin sunduğu gerçek!

Bu mu insanı tatmin edecek?!..

Şehvet, hırs..
Ve nefretle beraber
tabii..
-olmadık yan etkiler..-

Neden bu kadar “uyuşturucu” var, sanıyorsun?!...
Neden bu kadar, süs püs..
Bu kadar yalan, bu kadar “küs”
Neden?.. Gerçek mi, bu hale getirdi insanları?!..

Yoksa şu hep kendine yontmak mı?!...


O boşluk içinde sanki insanın..

Aradıkça oluşmuş..
Kaçtıkça..

Ferrari’sini satan bilge...

Tüp taktırmış da mı..
sattırmış..


Ya da Amerika 11 Eylül’de
Kendi kendisine mi saldırmış?..

Şeytan acaba..
Evrensel düzenin “derin devleti” mi?!...


Bir anlama çabası herkeste!..


Anlamama çabası mı?!.....

“Oyalanma” ya da..
diyelim
En hafif tabiriyle..

Söylenmemiş bir şeyler söyleme...
/Orjinalite!..

/Hollywood!..

-Hakem, satılmıştı kesin!..

Baydınız yahu!..

Sabit olmayan her şey zandır
Ve zannın çoğu da yalan..
Baydınız!..


Çağ, manüpülasyon çağı..
Provakasyon..
/lakin..

Anlamaksa derdimiz..
Bu kelimeleri de geçeceksin
Çünkü fena halde oyuncağı şeytanın..

Tartışma, tartışma, tartışma!.. Oyuncağı!..


Şahıslardan öte bir “kader” var..
/Her şeyden öte..
Gerçekse önce, bu..


Bu!..

Bırak ayrıntıyı mayrıntıyı..
/oraya yetmez aklın..
Bambaşka sebepler, sonuçlar..
Oraya yetmez!..
/Sanki sonsuz mu?!......

Asır, şehadet asrı..


Üstten bakmayı öğren..

Mutlak bir iktidar var!
Ve bundan hiç bahsetmeyen
bi dünya insan..

Üstten bakmayı öğren!..
/altındakilerden..
Ve üstündekilerden de üstten bakmaya kalkma!

En azından Allah ve Peygamber..
Ha?!.....


Sana ancak her şeyi bilen haber verebilir..
Bu mu “aklını kullanmak” değil?!?!..


Sabit’e dayan.. Önce bu
Önce pozisyon...
Sabit’i ara!.. Bul!..
/Önce!..

Ve de mesele sadece bu olur gitgide.. Bil!..


/Sabitlenmemek..


nE?!...

Neden?.. “Yer” mi?!..


Ya da sabitlenir kimi..
ama beton, direkt..
Yuh!..

…..
Burada..
“asla ve asla” yanılmamaktan bahsetmiyoruz, dikkat..
Yanılabileceğin şeyi, bilebilmekten bahsediyoruz..

Ve daha çok..
Ve daha çok.
Ve daha çok!..

Milyon tane zan..
Ya da baştanbaşa hakikat..

Hangisi?!....


Hakikat!.. Adım adım..
/yanlış soru, doğru cevap..
Adım, adım Hakikat!..


Yolda olacaksın yani..
Çünkü imtihan da!...

Göremiyor musun?!..

Elde Rehber..
Yolda Lider..
/kolaylık üstüne kolaylık..

var..

Seçemiyor mu?!..


Kayıp aranıyor..
Kayıp aranıyor..
Kayıp, aranıyor..