NEGRİ DENEN TÜRKÜYÜ
Çocukluğum Türklüğe Ve Büyük Ülküye
İlelebet Payidar Olsun Diye Türkiye Adadım Ben Ruhumu Turan Denen Ülkeye Kurban Olsun Bu Canım Yüce Millet Türklüğe Sayın Genel Başkanım Sayın Devlet Bahçelİ Lider Dediğin Çıktımı Tirretmeli Göğü Yeri Bizlerde Biliyorduk Hiçten Başkan Seçmeyi Hainle Birlik Olup Türke Kefen Biçmeği Yeter Artık Bırakın Tapulu Değil Koltuk Sizin Sayenizde Biz Vallahi Beter Olduk Milletin Gözlerinde Hainlik Eder Olduk Olmaz Bu Kadarı Pes Davada Heder Olduk Bunu İyi Bilmeli Başımdaki O Lider Kim Neyi Ekiyorsa Tarladan Onu Biçer Azrail Gelmenden Almadan Beni Ecel Kalmadı Artık Sabır Kalmadı Bende Mecal Başbuğ Çıktığı Zaman Titretirdi Kürsüyü Hayatta Çığırtmazdı Negri Denen Türküyü Yaşatmazdı Bozkurtlar Hırsız Olan Tilkiyi Gösterirdi Dünyaya Yüce Dava Türklüğü Turan TOKSÖZ 02.07.2015 |
Bize Madalya Verdiler..!
Suat Zobu Yazı
Sağcıydık, solcuyduk; bizler aynı gemide birer yolcuyduk. Mücadelemiz gemiyi Amerika’ya ya da Rusya’ya kaptırmamak içindi. Yıllar yılı birbirimizi boğazladık durduk bu uğurda. Kuytu köşelerde kim vurduya gitti bazılarımız. Kimimiz okul pencerelerinden atılarak katledildi, kimimiz sokak ortasında kurşunlandı güpegündüz...
Bir gece ansızın düdük ötüverdi. Akan kan durdu, hain kurşunlar sustu bir anda. Sanki sihir yapıldı.
Sonra; toplayıp toplayıp içeri tıktılar. Bir onlardan bir bizden astılar suçsuz, günahsız yere. Maksat adalet sağlansın(mış). Sonradan sonradan anladık ki her iki tarafın çoğunluğu da aslında ülkesini seven, bu uğurda ölmeyi göze alan insanlarmış.
**
Yıllar yılları kovaladı. Mücadele ettiğimiz değerler ayaklar altına alındı.
Kutsallarımızla dalga geçildi.
Mücadele etmeyen, sonradan gelip hazıra konan baykuşlar tünedi davamızın tepesine.
Başaramayan gitmedi, “az olsun benim olsun” dediler. Çöreklenip kaldılar bir bir. Alakasız alakasız kişiler alındı en yüksek mevkilere. Yıllarca mücadele etmiş, kurşun yemiş, işinden gücünden olmuş insanlarımız bir köşeye atıldı, unutulup gittiler. Aç susuz kaldılar kimin umurunda.
Olay nöbet olayı değil miydi aslında..? Bugün sen yarın öbürü olması gerekmez miydi?
Bizler; halisane bizler, 12 Eylül’den önce de mücadele eden bizler, hiçbir çıkar gözetmeden sandığa gidip oylarımızı verdik. “Kol kırılır yen içinde kalır” dedik. Zaman zaman kızdık gücendik ama kimseye diyemedik içimize attık.
En tepedekiler kendilerini değil de başkalarını iktidarda tutmak için görevlendirilmişlerdi sanki.
En olmadık zamanda birilerine koltuk değneği oldular. En olmadık zamanda birilerini darboğazdan kurtardılar. En olmadık zamanda mecliste parmak kaldırıp destek oldular. Gene sabrettik.
Şimdi eminim ki Yeni Anayasa’ya da evet diyecekler bizim rızasız oylarımızla, Başkanlık Sistemi’ne de…
Kaç defa sandıkta hezimet yaşadık, daha fazla oy alamayacaklarını bile bile gene gidip kemikleşmiş oylarımızı verdik. Her şeye “hayır” denildi. Oysa bilmeliydiler ki tüm canlıların yaradılış gayesi varlık göstermek, iktidar çabasında olmaktır.
Hezimet yaşandı.
Ama gitmediler. Akıl edip “demek ki biz başaramıyoruz, bizim yerimize taze kan gelsin, tertemiz birileri gelsin, nöbet değişsin” diye düşünmediler ve gitmediler.
Gitmiyorlar.
Bizim aynı halisane tavırla hala onları körü körüne desteklediğimizi düşünerek bize madalya verdiler:
E N A Y İ L İ K M A D A L Y A S I
**
Ben artık bu saatten sonra madalya falan almak istemiyorum. Malum şahıs ve yandaşları olduğu sürece sandığa da gitmeyeceğim. Barajı aşamazmış, parçalanırmış, ülkeye lazımmış, dünya batacakmış hiç umurumda değil.
BOŞUNA MÜCADELE ETMİŞİZ MEĞERSE…
Suat Zobu
http://suatzobu.blogspot.com.tr/2016/01/bize-madalya-verdiler.html
http://www.edebiyatdefteri.com/yazioku.asp?id=149765
.