ÇINARALTIBize iki çay getiriver oradan. Duygularım kadar demli, Hüzünlerim kadar şekerli, Ayrılıklarım kadar sıcak, Senden ayrı kaldım amma. Çaydan ayrı kalamam bir an. Söyleşelim biraz bu akşam, Boğazın serinliğinde. Bir bardak demli çayın eşliğinde. Emirgan Çınaraltı’nın dinginliğinde. Bu sonbahar akşamının serinliğinde. Isıtsın içimizi içtiğimiz çay. Sohbet koyulsun. Çay bittikçe koyulsun. Ne kadar anı varsa, Bu akşam konuşulsun. Konuş be arkadaşım. Belki bir daha buluşamayız. Son gemi kalkmadan İskeleden. Hadi biraz acele et. Sahilin sessizliği beklemesin bizi. Kapat biraz gözlerini. Dinle, Kayıkların kürek seslerini. Kayıkçı bizi de, Alırmısın kayığa? Çıkalım bu akşam, Kandilli de mehtaba. Dalgaların sesleri. Coşkun bu gece Gönlüm gibi deli. Gönül bu; Bazen ağlamalı Bazen eğlenmeli. Seni hiçbir zaman Unutmamalı. Gün doğmasın. Sabah olmasın. Hüzünlerim dağılsın, Dalgaların köpüğü gibi. Mehtabın ışığında, Kamaşsın gözlerim. Akıntı ya kapılsın Hüzünlerim. Osman Dindar İstanbul |