Ankara da Bir Adam
hüznümün dudağıdır uçan martı
zaman, bir giyotin gibi vurdu yüreğimi ateşler ülkesinde o ve ben, iki yalnız kah bir sevda gecesinde parlayan yakamoz kah rüya bahçesinin gül sarmaşığı uzaklardan bir rüzgar esiyor efil efil sessizlik, geceme düşen bir hayal kadar sefil şimdi gül, ey acılar şehrinin yelpazesi hasretin o en uzun, acının en tazesi neden hala tütüyor burnumda dokunası saçların ruhum neden günlerdir hüznümün pervanesi bu esrar senin midir,yoksa denizlerin mi hemen hergün bir yıldız kayıyor içimden gözlerin zor ağlayan deniz kadar derin mi yoksa habersiz misin bendeki senden ah, sinemde keskin bir bıçak kadar keskin sonraki hıdırellezi bekliyor Ankara acıları bu ne bir aşk masalı, nede devasa kin puslu vakitlerimin en kara acıları 27.05.2015 ________________________________________ |