KOŞTUK ADINLA SENİN ZAFERDEN ZAFERLERE
1.Nurdan Kanatlıların Duası
Bu ne yaman bir savaştır Allah’ım! Dört yanım gövdesiz baştır Allah’ım! Ölüm kurşun olmuş yağar üstüme Yiğitleri tez ulaştır Allah’ım!.. Haini bol topraklar çıkarken bir bir elden Bir acı haber geldi “Boğaz” adlı güzelden: “Kuşatıldım yetişin ey Mehmetler, Aliler! Duyulmazsa feryadım kabul etmez sizi yer.” Bu çığlık dalga dalga yayıldı bütün yurda Antlar içildi: “Güzel”; kaptırılmayacaktı kurda. Balkanlar’dan, Yemen’den kıyam etti şüheda Dediler: “ Vatana can, bin kere olsun feda!” Yeşil sarıklarıyla bembeyaz atlarıyla Süzüldüler Boğaz’a nurdan kanatlarıyla. Gün doğarken tekbirle sarsıldı yarımada O güne kadar gökler duymadı böyle seda. El bastılar Kur’an’a, bayrağa ve silaha Sonra hep bir ağızdan yakardılar Allah’a: “Ya Rabbi ne olursun muzaffer eyle bizi Salîbin çizmesinden koru memleketimizi. Bin yıldır diz çökmüştü hilâlin önünde haç Cengâverlerin şimdi inayetine muhtaç. Sancağı bir kez olsun düşürmedik yerlere Koştuk adınla senin zaferden zaferlere. Mağlubiyetle bizi dilhûn etme Allah’ım. Dünkü kölelerimize zebûn etme Allah’ım.” Yiğitler: “Amin!” deyip secdeye kapandılar Vuruldular, düştüler, yakıldılar yandılar… Kimi kolsuz bacaksız, kimi elsiz ayaksız On sekiz Mart sabahı zafere uyandılar. O’na açılan eller boş mu çevrilirdi hiç! İşte düş! İşte zafer! İşte bin yıllık sevinç! 2.Hayretinden Isırdı Dudaklarını Dünya Gelibolu alev alev Allah’ım! Düşman kavi, düşman bir dev Allah’ım! Bir dev değil, bin dev olsa ne yazar “Ölmek” bize kutlu ödev Allah’ım! Dünya, dünya olalı böyle meydan görmedi Tereddütsüz, hesapsız fedâ-yı can görmedi. Çok Kerbelâlar gördü tarihinde insanlık Tekbirle dalgalanan deryâ- yı kan görmedi. “Hasta adam” düşüyle iştahı kabaranlar Böyle sükût-u hayâl, böyle hüsran görmedi. Kumandanı ölmeyi emretti Mehmetçiğe Tarihe not düşenler böyle ferman görmedi. Siperinden ok gibi fırlayıp da göğsünde Şimşekleri söndüren bir kahraman görmedi. Ne dereler tepeler, ne ağaçlar ne kuşlar Sıra sıra dizilmiş yurda kurban görmedi. Hayretinden ısırdı dudaklarını dünya Zira böyle bir şeref böyle bir şan görmedi. Hasmı düşmüş toprağa inliyorken acıyla Kucağında Mehmet’in böyle vicdan görmedi. Görmedi böyle irfan doğunun dervişleri Batının keşişleri böyle iman görmedi. Yerinden kalkmayan o çeyrek tonluk mermiler Seyyit Onbaşı gibi bir pehlivan görmedi. “Ya Allah!” Koca Seyyit… Boğazdaki gemiler Bir hamlede sırtlanan böyle vatan görmedi. 3.Onlar/Kara Toprağın Kefensiz Çocukları Korku nedir bilmediler Allah’ım! Gittiler de gelmediler Allah’ım! Şimdi onlar senin yüce katında Diridirler, ölmediler Allah’ım!… Ey oğul! Duydukların bir süslü yalan değil “Çanakkale Harbi” bu, efsane falan değil. Ben dedemden dinledim sen de oğluna anlat Unutma ki bu zincir “malûmu ilan” değil. Yedi düvele karşı verdiğimiz bu kavga Varlık- yokluk kavgası “eğlen, oyalan” değil. Kazınmış genimize devlet-i ebed müddet Bir kutlu şahlanış bu, yağma ve talan değil. Demir atmış sulara haçlının donanması Gökten ölüm yağdırır; kar, dolu, bâran değil. Toplarla dövülürken Seddülbahir sırtları Yer çatlar, gök yarılır; deprem, heyelan değil. Şu yatan Mehmetçiğin sinesinden fışkıran Sarsılmaz bir imandır sadece al kan değil. Siperinden ok gibi fırlayan aslandır O Bir çakal pençesiyle savrulan ceylan değil. Emperyal ittifaka meydan okuyandır O Lejyoner sürüsüne, haç’a ram olan değil. Avucunda sımsıkı tuttuğu mendil ıslak Belli ki sevdasını unutmuş oğlan değil. Müverrihler bir yazdı bir daha yazmayacak: “Çanakkale mucize… Mehmet olağan değil.” 4.Ve Sen/Ülkem İnsanı Anaların gözü yaştır Allah’ım! Nemrutların bağrı taştır Allah’ım! Gazilerin, şehitlerin aşkına Bu milleti kucaklaştır Allah’ım!… Birliğe ulaşırsan engeli aşarsın sen Çanakkale ruhunu taşırsan yaşarsın sen. Türk’e tarih yazdıran imanını diri tut Yoksa vallahi oğul düz yolda şaşarsın sen. Ecdat ve Çanakkale: Yırtık çarık, sökük don Açlık, bit, tütünsüzlük… Buna rağmen varsın sen. Şer güçler yüz yıl önce gösterdi niyetini Ders almamış gibisin nereye koşarsın sen? Kandil, İmralı, Irak… Bırak bunları bırak Allah da biliyor bak çizmeyi aşarsın sen. Hele bir hatırlasan tevhid kardeşliğini Yatağına sığmayan sel olur taşarsın sen. “Frenklerle dost olma” demiyor mu Yaradan Farkında değil misin aslında nâçârsın sen. Cellâdına âşık mı oldun yoksa ey oğul! Boynuna ip takana neden el açarsın sen? “Omuz omuza idik Çanakkale’de…” evet Öyleyse şimdi niçin ağyardan ağyarsın sen? Kurşun sıkmak ne demek bu kadim kardeşliğe? Sahi yüz yıl önceki hasmına mı yârsın sen? Şehitler yadigârı bu ülkede kırk yıldır Milletime gözyaşı, ağıt, âh u zârsın sen. Bir çizik iki çizik, şurayı iyi belle Ayrılırsan, T.C.’yi mum ile ararsın sen. Aklını başına al başka çaren yok senin Kardeşlikte ne diye hâlâ bîkararsın sen? “Tek vatan tek millet” de; “tek bayrak tek devlet” de İlle de “uhuvvet” de; dersen bahtiyarsın sen… Ahmet KÖKEN |