Değil mi ...?
Değil mi ...?
Hafızamdaki tüm harfleri döktüm avuçlarına . Alfabesizim.. Ve öyle çok sinirliyim ki çevrendeki kalabalığa , Ağzını burnunu dağıtasım var seni sevme ihtimallerinin . Korkarım ki kendimi tutamayıp ortalığı toza dumana katacağım , Ve hiç bir plastik cerrah birleştiremeyecek etrafa saçılan yürek parçalarını , bilesin . Zirveye çıktıkça ufalan bir köy evi gibisin gözlerimde , Öylesine yalnız , bakıma muhtaç ve virane . Değerini ele güne hibe ettikçe daha da küçülüyorsun yüreğimde . Yer çekimine muhalefet eden kollarım , Söz konusu seni sarmak olduğunda kimselere prim vermezken , Senden yana kestiği ümitlerle artık çekimser . Ey tabip ...! Ne olur sine-i millete mutlu görünmem için bana bir deva ver . Zira sine-i mihnette büyüttüklerim söktü aldı ciğerimi . Bu saatten sonra kuş da uçmaz , kervan da geçmez bende değil mi...? 24/06/2015 Can Çalışkan |
dilsiz ve kullanılmamıs bınlerce söz gibi
tebrıkler