Ateşle Oynama
içimde büyüyen aşkı bu kadar mı hafife aldın
ateşle oynama yar yürekten seven bu kadar kolay mı unutur sandın sevgiden ne kadar farklı şeyler anlıyor muşuz meğer gün gelir o çok öğündüğün malın da mülkün de gençliğin de gider sadakatten yoksun sevmelerin takati kalmayan dizlerine ne kadar yoldaşlık eder şimdi bu yetim duyguları hangi ninniyle uyutayım küf kokulu bir eylül bıraktın tüm ağaçlar yaprak dökümünde hangisinden medet umayım kanatmak mı,yıpratmak mı,bir kenara atmak mı sendeki aşkın diyeti içimde açtığın kuyular Yusuf’un sabrına dilenci oysa bir ömürlük müsait bir sığınak istemiştim gözlerinden izbeliğimde kaybettiğim tebessümler büyütmüştüm sözlerinden yitmeleri mi layık gördün katran karasına bulanmış kaderimden ateşle oynama yar bitmezsin , yitmezsin acının kederiyle , gecenin nöbetinde sen diye çarpan bu Can’a son vermeden Can Çalışkan |