köpek gibi hırlamakŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Evet gittiğim her kapıda işittiğim ilk söz önce okulun oluyordu. Aslına bakarsanız bu süreçte dıştan direniyor gözüküyordum ama içimden aynı görüşlere bende destek veriyordum. Olumlu yada olumsuz bir ce-vap vermeden o konuyu kapatmak istiyor-dum. Evle ilgili sorular sorduğumda Muh-sin abi ”biraz sıkıntı çekeceğiz ama kapı-mızı ev sahibi çalmayacak. Kiraya verdi-ğimiz parayla ev sahibi olmuş olacağız di-yordu.G.Ablam yine teslim etmesi gerekli malların hazırlıklarını tamamlamaya çalı-şıyordu. Bizde biraz yardım edelim hem de yediklerimizi biraz sindirmiş oluruz dedi. Onlar sıraya koydular, bende çuvallara doldurdum. Kısa sürede işi tamamlamış-tık.G.Ablam çay içermeyiz dedi.M.Abimse hastaya kar sorulur mu? İçeriz canım diye iltifat etti. Eve yeni taşındıkları için mut-fakta küçük piknik tüpü kullanıyorlardı. Ablam çaydanlığa su koyup ocağı yaktı-ğında Muhsin valla tüp bitmek üzere şimdi bu çayı yaparsak sabah çayını kaynatmaz bu dedi. Hanım o zaman kalsın sabah içeriz Zaten ekşili köftenin üstüne çay çokta iyi gitmezdi dedi. Ablam yatakları yapmaya gitti. Benim için yüklükten döşek indi-rilmesi gerekiyormuş. Muhsin yardım et diye seslendi G.abla. Muhsin abi sesin gel-diği odaya giderek döşeği alıp diğer odaya serdiler.G.Ablam yastığın yanında temiz pijamalar var giyersin dedi. Ben yanımda pijama getirmediğim için ev sahiplerinin verdiği giysileri giyiyordum.Alllah rahatlık versin diyerek yatağımın olduğu odaya geçtim ve yattım. Kafamda yarın ne yapa-cağım, sorusu olduğu halde uyuya kalmı-şım. Sabah G.ablamın kahvaltıya çağıran sesi ile uyandım. Kalkıp evin dışındaki tu-lumbadan su çakarak elimi yüzümü yıka-dım. Allah ne verdiyse kahvaltımızı yap-tık.M.Abi işe gitti.G.Abla sofrayı topladık-tan sonra hadi bizde senle şu malları teslim edip gelelim dedi. Birer çuval alarak yola koyulduk. Bağcıların son durağına kadar çuvalları sırtımızda taşıdık. Orda 15-20 dakika minibüs bekledikten sonra gelen araca bindik. Yolcular çuvallara biraz tepki gösterdiler. Âmâ G.abla buna alışmış olmalı ki hiç aldırış etmedi. Zaten biraz sonrada mırıldanmalar kesildi. Bir süre gittikten sonra minibüsten inip bir başkasına bindik. Yaklaşık evden çıkalı 45 dakika olmuştu ki ablam hadi burada iniyoruz dedi ve çuvalın birini alarak orta kapıya yöneldi. Diğer çuvalı da ben aldım ardında biraz yerde sürüdükten sonra açılan kapıdan aşağı indik.Minübüs hareket edip geçtikten sonra çuvalla birlikte yolun karşısına geçip büyükçe bir işyerinin kapısından içeri girdik.G.Ablam sen burada biraz bekle de-di. Kendi merdivenlerden hızlıca üs kata çıktı. Az sonra yanında iki gençle geldi-ler.Gençler çuvalları sırtladılar onlar önde biz arkalarından yürüyerek iş yerine var-dık. İş verenle karşılıklı kısa bir görüşme-den sonra yeni dikilecek malları alıp tekrar yola koyulduk. Yol kenarında biraz bekledikten sonra gelen minibüse bindik ancak oturacak yer yoktu. Bizde çuvalların üstüne oturduk. Bir aktarma yaptıktan son-ra bağcılar son durakta indik. Ordan eve çuvalları yine sırtımızda taşıdık.G.Ablam bu yolu haftada birkaç kez bu yolu yürüyo-rum. Derken bu işin zorluğunu belirtmeye çalışıyordu. Eve girip çuvalları dikiş yapı-lan odaya taşıdıktan sonra ablan rutin yap-tığı işe başlamıştı.Ama benim yapa bilece-ğim bir şey yoktu. Ablama ben E.dayımlara gitmek istiyorum dediğimde acelen ne bir iki gün kal sonra gidersin dedi. Ben istemeye istemeye tamam dedim.O zaman ben şöyle çıkıp çevreye bir göz atayım dedim. Ablam Allahlın dağının başında nereye bakacaksın dedi. Ben olsun biraz zaman geçsin dedim.O da tamam ama geç kalma dedi. Evden çıkıp Bağcılarda mini-büslerin son durağına kadar gittim. Ama-cım parsellere nasıl gidilir onu öğrenmek-ti.Bakırköye doğru biraz yürüdüm sesin bura benim dolaşırken birde baktım gün akşam olmuş. Ana yoldan oldukça uzak-laşmışım. Yolu bulduğumda gece hayli ilerlemişti. Hafif bir yağmur çiseliyordu. Cepteki parayı tasarruflu kullanmak istedi-ğimden minibüsedir binmek istemiyordum. Araçların geçtiği yoldan ayrılıp evlere doğ-ru yürürken asvalt olmadığı için zaman zaman çamurda kayıyor düşecek gibi olu-yordum. Yol kenarında lambalar yoktu. Yağmur artmış gece zifiri karanlık olmuştu. Çevreden köpek sesleri geliyordu. Evlere daha epeyce yol vardı. Karanlıkta zar zor yürüyordum. Köpek havlamaları sıklaşmış ve üzerime doğru geldiklerini anlıyordum ama yapacak bir şeyim yoktu. Elimde kendimi koruyacak, Bağırsam sesimi duyacak birileri de yoktu. Bir anada çok sayıda köpeğin etrafımı sardıklarını hissetim Çünkü karanlıkta hiç bir şeyi seçmek mümkün değildi. Bağıramıyordum. Eğilip taş almak geldi bir anda aklıma ama buna fırsat kalmadı. Çamurda ayağım kayınca yüzü koyun yere kapaklanı verdim. Tabi köpeklerde üstüme üşüştüler ben korkudan insan olduğumu unutup hoşt diye bağıracağıma köpek gibi hırlamaya başlamışım. Tam o sırada kasığımda müthiş bir yanma hissettim açıyla bir elimi ka-sığıma doğru atınca bir köpeğin kulağı elime gelmiş. Öyle kavrayıp fırlatmışınki bir anda hayvanın sesi kesilin verdi. Ben yarı baygın halde hareketsiz kalınca kö-pekler uzaklaştılar. Birkaç dakika daha yerde kaldıktan sonra kendimi toparladım. Kalktım ve düşe kalka yürüyerek evin ka-pısına vardım. Bu şekilde işe giremezdim. Tulumbadan su çekerek biraz elimi yüzü-mü yıkadım.Ama böyle temizlenmenin ikanı yoktu. Kapıyı çaldım G.abla açtı ka-pıyı beni öyle görünce ablan gurban ola ne oldu sana dedi. Ben olanı biteni biraz an-lattım ama köpeğin ısırdığını söylemedim. Üzerimdekileri banyoda çıkardığımda ka-sığımda yaklaşık 2 cm kadar köpek ısırığı vardı ve kanıyordu. Yıkadıktan sonra elim-le bastırdım. Bir şûra sonra kan durmuştu yara izi hala kasığımda durmaktadır. Her gördüğümde o geceyi tekrar yaşıyo-rum.Allahtanki köpek kuduz fala değilmiş. Ne aşı oldum nede onalar söyledim. Kan durduktan sonra ablamın verdiği giysileri giydim. Bir kaç lokma bir şeyler yiyip yat-tım. Ben hayatta bir çok badireler atlattım. Bu da önemli badirelerden biriydi.
Evet gittiğim her kapıda işittiğim ilk söz önce okulun oluyordu. Aslına bakarsanız bu süreçte dıştan direniyor gözüküyordum ama içimden aynı görüşlere bende destek veriyordum. Olumlu yada olumsuz bir ce-vap vermeden o konuyu kapatmak istiyor-dum. Evle ilgili sorular sorduğumda Muh-sin abi ”biraz sıkıntı çekeceğiz ama kapı-mızı ev sahibi çalmayacak. Kiraya verdi-ğimiz parayla ev sahibi olmuş olacağız di-yordu.G.Ablam yine teslim etmesi gerekli malların hazırlıklarını tamamlamaya çalı-şıyordu. Bizde biraz yardım edelim hem de yediklerimizi biraz sindirmiş oluruz dedi. Onlar sıraya koydular, bende çuvallara doldurdum. Kısa sürede işi tamamlamış-tık.G.Ablam çay içermeyiz dedi.M.Abimse hastaya kar sorulur mu? İçeriz canım diye iltifat etti. Eve yeni taşındıkları için mut-fakta küçük piknik tüpü kullanıyorlardı. Ablam çaydanlığa su koyup ocağı yaktı-ğında Muhsin valla tüp bitmek üzere şimdi bu çayı yaparsak sabah çayını kaynatmaz bu dedi. Hanım o zaman kalsın sabah içeriz Zaten ekşili köftenin üstüne çay çokta iyi gitmezdi dedi. Ablam yatakları yapmaya gitti. Benim için yüklükten döşek indi-rilmesi gerekiyormuş. Muhsin yardım et diye seslendi G.abla. Muhsin abi sesin gel-diği odaya giderek döşeği alıp diğer odaya serdiler.G.Ablam yastığın yanında temiz pijamalar var giyersin dedi. Ben yanımda pijama getirmediğim için ev sahiplerinin verdiği giysileri giyiyordum.Alllah rahatlık versin diyerek yatağımın olduğu odaya geçtim ve yattım. Kafamda yarın ne yapa-cağım, sorusu olduğu halde uyuya kalmı-şım. Sabah G.ablamın kahvaltıya çağıran sesi ile uyandım. Kalkıp evin dışındaki tu-lumbadan su çakarak elimi yüzümü yıka-dım. Allah ne verdiyse kahvaltımızı yap-tık.M.Abi işe gitti.G.Abla sofrayı topladık-tan sonra hadi bizde senle şu malları teslim edip gelelim dedi. Birer çuval alarak yola koyulduk. Bağcıların son durağına kadar çuvalları sırtımızda taşıdık. Orda 15-20 dakika minibüs bekledikten sonra gelen araca bindik. Yolcular çuvallara biraz tepki gösterdiler. Âmâ G.abla buna alışmış olmalı ki hiç aldırış etmedi. Zaten biraz sonrada mırıldanmalar kesildi. Bir süre gittikten sonra minibüsten inip bir başkasına bindik. Yaklaşık evden çıkalı 45 dakika olmuştu ki ablam hadi burada iniyoruz dedi ve çuvalın birini alarak orta kapıya yöneldi. Diğer çuvalı da ben aldım ardında biraz yerde sürüdükten sonra açılan kapıdan aşağı indik.Minübüs hareket edip geçtikten sonra çuvalla birlikte yolun karşısına geçip büyükçe bir işyerinin kapısından içeri girdik.G.Ablam sen burada biraz bekle de-di. Kendi merdivenlerden hızlıca üs kata çıktı. Az sonra yanında iki gençle geldi-ler.Gençler çuvalları sırtladılar onlar önde biz arkalarından yürüyerek iş yerine var-dık. İş verenle karşılıklı kısa bir görüşme-den sonra yeni dikilecek malları alıp tekrar yola koyulduk. Yol kenarında biraz bekledikten sonra gelen minibüse bindik ancak oturacak yer yoktu. Bizde çuvalların üstüne oturduk. Bir aktarma yaptıktan son-ra bağcılar son durakta indik. Ordan eve çuvalları yine sırtımızda taşıdık.G.Ablam bu yolu haftada birkaç kez bu yolu yürüyo-rum. Derken bu işin zorluğunu belirtmeye çalışıyordu. Eve girip çuvalları dikiş yapı-lan odaya taşıdıktan sonra ablan rutin yap-tığı işe başlamıştı.Ama benim yapa bilece-ğim bir şey yoktu. Ablama ben E.dayımlara gitmek istiyorum dediğimde acelen ne bir iki gün kal sonra gidersin dedi. Ben istemeye istemeye tamam dedim.O zaman ben şöyle çıkıp çevreye bir göz atayım dedim. Ablam Allahlın dağının başında nereye bakacaksın dedi. Ben olsun biraz zaman geçsin dedim.O da tamam ama geç kalma dedi. Evden çıkıp Bağcılarda mini-büslerin son durağına kadar gittim. Ama-cım parsellere nasıl gidilir onu öğrenmek-ti.Bakırköye doğru biraz yürüdüm sesin bura benim dolaşırken birde baktım gün akşam olmuş. Ana yoldan oldukça uzak-laşmışım. Yolu bulduğumda gece hayli ilerlemişti. Hafif bir yağmur çiseliyordu. Cepteki parayı tasarruflu kullanmak istedi-ğimden minibüsedir binmek istemiyordum. Araçların geçtiği yoldan ayrılıp evlere doğ-ru yürürken asvalt olmadığı için zaman zaman çamurda kayıyor düşecek gibi olu-yordum. Yol kenarında lambalar yoktu. Yağmur artmış gece zifiri karanlık olmuştu. Çevreden köpek sesleri geliyordu. Evlere daha epeyce yol vardı. Karanlıkta zar zor yürüyordum. Köpek havlamaları sıklaşmış ve üzerime doğru geldiklerini anlıyordum ama yapacak bir şeyim yoktu. Elimde kendimi koruyacak, Bağırsam sesimi duyacak birileri de yoktu. Bir anada çok sayıda köpeğin etrafımı sardıklarını hissetim Çünkü karanlıkta hiç bir şeyi seçmek mümkün değildi. Bağıramıyordum. Eğilip taş almak geldi bir anda aklıma ama buna fırsat kalmadı. Çamurda ayağım kayınca yüzü koyun yere kapaklanı verdim. Tabi köpeklerde üstüme üşüştüler ben korkudan insan olduğumu unutup hoşt diye bağıracağıma köpek gibi hırlamaya başlamışım. Tam o sırada kasığımda müthiş bir yanma hissettim açıyla bir elimi ka-sığıma doğru atınca bir köpeğin kulağı elime gelmiş. Öyle kavrayıp fırlatmışınki bir anda hayvanın sesi kesilin verdi. Ben yarı baygın halde hareketsiz kalınca kö-pekler uzaklaştılar. Birkaç dakika daha yerde kaldıktan sonra kendimi toparladım. Kalktım ve düşe kalka yürüyerek evin ka-pısına vardım. Bu şekilde işe giremezdim. Tulumbadan su çekerek biraz elimi yüzü-mü yıkadım.Ama böyle temizlenmenin ikanı yoktu. Kapıyı çaldım G.abla açtı ka-pıyı beni öyle görünce ablan gurban ola ne oldu sana dedi. Ben olanı biteni biraz an-lattım ama köpeğin ısırdığını söylemedim. Üzerimdekileri banyoda çıkardığımda ka-sığımda yaklaşık 2 cm kadar köpek ısırığı vardı ve kanıyordu. Yıkadıktan sonra elim-le bastırdım. Bir şûra sonra kan durmuştu yara izi hala kasığımda durmaktadır. Her gördüğümde o geceyi tekrar yaşıyo-rum.Allahtanki köpek kuduz fala değilmiş. Ne aşı oldum nede onalar söyledim. Kan durduktan sonra ablamın verdiği giysileri giydim. Bir kaç lokma bir şeyler yiyip yat-tım. Ben hayatta bir çok badireler atlattım. Bu da önemli badirelerden biriydi.
|
Gece gece dağda bayırda ne işiniz vardı.Büyük geçmiş olsun.Yine yaptığınız bir hayır karşılık gelmiş şükür ki kuduz değilmiş evet.
Anlatım güzeldi.Sayın Mekansızın söylemine katılıyorum.Yazılar bölümüne eklemeniz daha doğru olurdu.
Esenlik dileğiyle.