güllerin rengi kanla büyümez mi?
Sahte sevgilere mecbur olmak.
Aşkın karanlık sokakların kaybolmak gibi, Gözlerinden uzak olmak. Şimdi, gözlerinin rengi var avuçlarımda. Bak! sanki semaya açılan çocuğun yakarışı dudaklarım. Umut böyle bir şey, masum bir çocuğun hayalleri. Artık, maviye hasret kalan bir adam oldum. Aldığım her solukla kaldırımlarda dolandım. Nefesimin, kaldırımlardan taşmasına anlam veremedim. Aldığım her adımda, yazdım adını mavi gökyüzüne. çocuktum işte! Sandım ki, kağıttan gemim yüzer maviliklerde. mavinin rengiydi o umutsuz, yolcusuz gemiler. Gözlerinde yüzdürmek istedim gimileri. Yaşlı adamın deyişi gibi ‘her şey nasip’…. Nasibimi istedim açtım masmavi ellerimi, Amacım seni senden istemek değil ki! Seni sende var edenden istemekti. Dedim ya! masum bir çocuğun yalvarışıydı, Dudaklarımdaki körpe sözler benimkisi. Olsun dedim yaşıma aklıma bakmadan, Olmayacağını bile bile istedim, seni sen edenden. Sen! sessizliğimin sesi, kederlenmiş gözlerimin nefesi, Sen! dedim gel! durma öyle, bakma uzaklardan… Mavi denizlerin kenarında artık tüm umutlarm... semaya açtığım avuçlarıma damladı gözümden süzülen kanlarım! Bak! şimdi sadece bir avuç kan var elimde. Niye? diye sakın sorma! kırmızı güllerin rengi kanla büyümez mi? |