Gurursuz Bir YalvarışAnka kuşu değilim, külüm döner talana Bir mum gibi içime yanmayı öğret bana Gözlerinin ferine, dilindeki yalana Ayrılıktan kalana kanmayı öğret bana Aşkı ağırdan satıp, saatte zembereğin İçinde akrep olup dönmeyi öğret bana Bir bakışın nârıyla yanıyorken yüreğin Damlayı yağmur bilip sönmeyi öğret bana Sadakati dilime besmele eylemişken Her pencere önüne konmayı öğret bana Taştan soğuk gönlünü lezâya eş bilmişken Sahranın ortasında donmayı öğret bana Müebbet esaretten umuyorken hazarı ’Ölüm’ü ’hayat’ diye sunmayı öğret bana Aşka geçit vermeyen o isyankâr nazarı Gururlu bir nedamet sanmayı öğret bana Öğret ki; ızdırabım dinsin bu ayrılıkta Umudu ekmek bilip gönlümü doyurayım Cefâdan sefâya dek öldüren aralıkta Nefesimin gücünü âleme duyurayım Öğret ki; sen giderken dağılmasın onurum Yalvaran kelimeler ardından çağlamasın Bu yeni yetmelikle sana engel olurum Öğret ki; tüm umutlar aczime ağlamasın Betül Yüksel 16/06/2015 lezâ: Dumanın olmadığı katıksız alev. Cehennemin bir adı... hazar: barış |