ŞAHSİYETSİZ ŞAHIS
Bu nasıl bir anlayış, bu nasıl bir zihniyet
Yaptığı düşüklüğü birde sanır meziyet Doğruya muhaliftir, yanlışı etti talep Hasmını eleştirip yücelmek istedi hep İnsanları kandırıp girmek istiyor göze Kendi de inanmıyor gerçi, verdiği söze ‘Körsünüz siz’ diyordu gözü kapalı adam Hâlbuki kendisinde ne yol vardı ne yordam Adam dedim; adamlar alınır bu kelama Liyakati yok çünkü böylesi ihtirama Yalan, ihanet, haset… Kötülükte çok bonkör Güzel olan her şeyi inkâr ediyor nankör Zaten beyni kirada, aklı karmakarışık Ne geçmişine bağlı, ne bugünle barışık Konuşması palavra, ne söylese boş gelir Kalpten çıkmayan sesler kulağa nahoş gelir Be gafil söylemeden önce sözü kurgula Söylemlerin hak olsun hakikati vurgula Bak; düşün taşın söyle, olmayasın müfteri Ağızdan çıkan sözler, ok gibi dönmez geri Gönül ehli olmayan sözü göğe savurur Hedefi vurmayan söz, döner kendini vurur Sende olunca mubah, elde olunca kusur… Er oğlu er, nefsine karşı olmalı cesur Tecessüs etmez Mümin, ayıp örtmeye memur İlk elini kirletir hasma attığın çamur Uyan artık! Uykuda sandıkların uyanık Vatan, millet derdi var, onların bağrı yanık Ah gözünü bir açsan gerçeği görecektin Öcü gördüğü safa kendinde girecektin KEMAL AKGÜL(31.05.2015) |