Kırgın
paslı kilidini kırdın yalnızlığımın,
fesleğen kokularının sindiği alaca karanlık bir akşamda usul usul aktın dibine, toprağı suya aç akşam sefalarımın, sen öyle içten öyle kendinden söz ederken heyecanla titredi öksüz hayellerim güneşin ısıttı içimi mor sümbüller, hanımeli laleler fışkırdı birden gözlerden ıraktaki gizli bahçemden ... ne zaman ne mekan ne de imkansız uzaklıklar değildi bizi ayıran, kendini bilmez bir söz kör etti önce ardından sağır diller kilitlendi kendiliğinden ... tutuyoruz nefeslerimizi şimdi, kuruyor çiçekler bahçemizde sessiz birer ikişer, bir damla suyu esirgeyip birbirimizden kendi hapishanelerimizi örüyoruz kırgın sen ve ben. Sezer Ergör Cülcüloğlu |