latife
on dört asırdır gelmemiş bir sevdaydı bizde
yürüyüp batmayanların esrarı vardı denizde her görmede bir asıklık buldumsa da gül benizde yılmadım mecnunane sevdaları aştım kendi gönül denizimde senin tavırların tükenmez eza oldu heyulalarımda her gece on ikiye elli beş kaldığında ruhumda sana satırlarımda iltifatlar dökülür duymasan da ben her aşıktan gayrı yandım sen yangın ne bilmesen de ankaranın düzensizdi kaldırımlarında taşları bilmezdi benden gayrı fani gözümdeki yaşları şimdi özler gibiyim her geceki ani uyanışları her vefasız leyla gibi sen de söndürmeye mecbur ettin gönlümde senden har alan sonu gelmez yanışları LATİFE sandın zahir sana ZAİT’in aşki başkaldırışlarını |