K'aybını Bulduran Sese Şiirbiraz önce kapını çaldı ben kimim diye kuşkulu bir zaman aralığından ağzına uymayan yine o kızın sesi ‘kamçılım beni nasıl buldun’ henüz talimine başlamayan dudağında orada seni bulamayacaklar kıyıları kanayabilir öykünün kaçabilir diye köpek seslerini kulağına serptim kilitledim ardını aldanışlar dışarı ben sana içerden okunurum bir dadanmadır süreğen ve her defasında kırıştıkça kırıştıran tenini ucunda saçın kalır güneş damağını kamaştırırken buna mağara denir kayıp göğün sıra dışı düşlerini kim bilir kalbinin tuzakları dışardakiler kendi devrimini zincirleyen devrimciler gibi içindeler elbette sevgiliye aşınmasız gidilemez sen şamanın gırtlağındaki sese gel şekiller ruhunun perdeleri dilinden acele soyul artık zaman boylu boyunca o bir zaman göğsünü köstebek yuvasına benzetmiş yeminler etmiştin güzün eli çocuksu yüzüme dokunamaz diye ıskarpinli düşleri plastikler çaldı dizinin yoksulluğuna birkaç kumaş yamandı çamurlu ayaklarını görünce gülümsemiştin şimdi aslına döndüren yine o delikanlının sesi ‘mağaranı bulurum sana ben yokluğumla dokunurum’ .. .. |