diken
bu ne biçim yüktür
yüklediniz sırtıma bağladınız beni gül dalına diken doldu heryanım baksana halıma beni mecbur ettiniz bu güle keşke mecnun olsam düşsem çöle bu aşkı yazmasaydınız güle dikensiz çiçekleri bile sevemedim keşke beni dağlara yazsaydınız , özgürlüge ucardım canım acımazdı en azından en tepesine konar şakırdım hiç olmadığı kadar kafam bozulunca ferhat olur delerdim bağrını dikeniyle acıtmazdı canımı asırlar geçti anlamadı benim halımdan vaz geçtim tatlı canımdan ben onun için ölürken rekkten renge girdi ama beni hiç sevmedi dikeni bende çiçeği dalda kaldı bu sevdanın adı güldü ve o bülbül öldü dikeni onda kaldı mamaşlı |