KÜÇÜĞÜM
Küçüğüm...
Bir gün gelecek, Senin de saçlarına beyazlar, İpek tenine,derin çizgiler düşecek. Bilesin ki; O beyazlar,o çizgiler, Senin yaşadığın yılların, Yaşadığın,iyi kötü anıların, Tek şahidi olarak, Hep önüne gelecek. Sakın ola ki,bunlardan hiç korkma. Dolu dolu,içinden geldiğince yaşa. Sevinçlerinin yanına, Korkularını sokma. Sevinçlerini coşkunca, Acılarını,bilgece yaşamaktan hiç korkma. Kendine,estetik ve ahlaktan başka sınır koyma. Geçmişine,anılarına küsme. Her şeyi zamanında, Zamana bırak. Bırak,kendi ateşinde yansın, Bırak,odun ateşi gibi küllensin. Ve kendi küllerinde gizlensin. Bırak,Ay’ın önüne inen, Buluttan perde gibi, Zaman da insin bir perde gibi, Örtsün geçmişin acı anılarını,gizlesin. Yaşam da herkes, Hak ettiğini elde eder. Yalnız kendine ve doğaya değer ver. Fani bedenine, Olimpos dağını giydirip ! Ölümsüzmüş gibi görme kendini ! Alçak gönüllü, tevazu sahibi ol, Yık içi boş kibrin kof bendini ! Hiç tutunacak dalın kalmasa da, Yalnız kendine tutunmayı, Öğretecek zaman sana. İnsanın kendini en çaresiz hissettiği andır, Göz yaşını kendi elleriyle,sildiği an. Kırılsa da kanatların, Yüreğinde büyüt sevgiyi her an. Yalnızca,sımsıkı sevgine sarıl, Çıkaracak odur seni,her zor an’dan. Başka sarılacak güç arama. Ama,sakın ola ki unutma. Yaralı kuşlar da,uçar sonunda. Yeter ki,hayata küsüp sen, Kanatlarını tümden koparma...küçüğüm. Tuğal KÖSEMEN |
Sevginin gerçek ve güzel yüzünü çok tatlı anlatmışsınız…
...................................................... Saygı ve Selamlar..