Seni Anlatabilmek Kolay mıydı Sanki
Kağıda düştü gözlerim.
Kalem oldu yüreğim. Yazdım,yazdım ve seni getirdi, Çıkan sözlerim.. Dil susmaz oldu, Kalp avunmaz. Per perişan oldum,yaban ellerde. Gönül seni bulmadan,rahat durmaz. Diye Başlıyordu şiirin ahengi Seni anlatabilmek o kadar kolay mıydı? Sanki. Hece,hece yazdım ismini. Usul usul okuyordum çünkü. Çabalıyordum,anlatmaya. Tek bir harfte hata olsa,baştan başlıyordum Silip hepsini.. Seni her saniye yaşamak istiyordum belli ki. Gün geceye dönüyordu. Kızıl bir gün batımından, Yıldızların aydınlatmaya gayret ettiği karanlığa. Ve ben hâlâ iki kelimeyi bir araya getirip de Başlayamamıştım anlatamaya.. Öyle bir anlatmalıydım ki, Muhteşemliğini senin.. Bir daha hiç kimse cesaret edemesin.. Her başladığımı sandığımda, Boncuk boncuk ter bitiyordu yanaklarımda. Tuhaf,aptal bir gülümseme dudaklarımda. Komşular duymasın diye camı kapattığım dahi oldu, Bazen ağlıyordum işte.. Biraz sonra titreyecekti ellerim. Kalem,düşü verecekti titreyen,soğuk,üşümüş ellerimden. Yeniden almayı istediğimde ise gözlerimde ki damlalar, Yere serpilecekti. Ve ben yine derin bir of çekecektim, Başlayamadan anlatmaya seni.. Sonra bizim şarkımız gelecekti aklıma, Dans etmeyi başarabilir miydim? tek başına. Bırakıp dansı bir kenara Yeniden deneyecektim seni anlatmayı. Yeniden ve yeniden.. Salonda ne kadar kağıt varsa topladım hepsini. Tükenmez kalemi bırakıp kurşunu almalıydım, Ve bir de silgi. Seni anlatabilmek o kadar kolay mıydı? sanki! Orta okulda verilen,kompozisyon ödevlerine benzemiyordu. Yaz tatilinde ne yaptığımı anlatmıyordum şu kağıda. Saçının rengini anlatmak, Evreni o renge boyamaktan daha zordu. Bakışlarından dem vursaydım, Haftalarımı alırdı. Yıldızlar,daha bir aydınlandı. Yoksa aydınlanan,sabahın işaretçisi gün doğumumuydu. Hayır,daha başlayamamıştım. Kağıt bana bakıyordu ben kağıda. O gözlerimi görüyordu, Bense her baktığım yerde seni. Ama bilemedim nereden başlamam gerektiğini. Ya ben pes edecektim. Ya da kağıdı bezdirecektim. O kadar güzel kelimeleri birleştirip anlatırken.. Kağıt bile kıskanmalıydı seni. Amaç onu kıskandırmak değil! Dünyada eşi benzeri olmayan kelimelerle vurgulamaktı Anlatırken. Beethovenun dokuzuncu senfonisi gibi olmalıydı. Mozartın sihirli flüt adlı eseri gibi.. Ama olmuyordu o kadar güzel ve özel kelimeleri.. Ben bulamıyordum ki. Seni anlatabilmek o kadar kolay mıydı? sanki! S.G. |