SUS
Yorgun akşamlarım nem tutuyor karanlıkta.
Ayrılığın kara bulutları ise bekliyor ufukta. Git gide yosun bağlıyor yalnızlığımın kayaları. Ve hayatımın film karesi salıncaklarda takılı kaldı. Bir rüzgar esiyor...Ve üşütüyor ıslak bedenimi. Ve ardından bir bakış yakıyor ciğerimin en derin yerini. Yağmurlar yağıyor ama...Ben artık aldırmıyorum. Yüreğimin bilinmeyen yerlerine... Saklı şehirler kuruyorum kendime şimdilerde. Dokunma bana...Bak ben dokunamıyorum sana. Bir resim bul şimdi bana. Güneş , tamda iki dağın arasında. Bırak dönsün sarıdan kızıla. Sonra kalalım mehtaba. Hadi şimdi üfle sazına ve buğulu sesi karışsın dalgalarıma. Dalgalarım ise ulaşsın ayaklarına. Bir yıldız parlıyor...Bak tam da şurada. Ve bir bulut geliyor ardından , ama sen sakın ağlama. Zaten ağlama demekte yakışmıyor bana. Sus...Sus ve sakın ağlama. Bugünlerde geçecek nasılsa. |