SİYAH-BEYAZ AŞKLARAZİZE-((*-3-*)) O saf O temiz çocuksu duygular Dalganın yayılışı gibi Yayılıyordu yüreğime Azize’nin benim için yaptıklarını Arkadaşlarımdan duyduktan sonra Bir başka gözle bakar olmuştum artık Onu ne zaman düşünsem Farklı çarpıyordu yüreğim O günlerde Okul tatil olduğu için Annesi ve kardeşleriyle birlikte Babasının köyüne gitmiş Azize Ben de Kolum askıda olduğu için Top oynayamıyor Ağaçlara tırmanamıyordum Arkadaşlarım o tür oyunlar oynarken Ben ise bir kenara oturup Pembe düşler kuruyordum Belli belirsiz çocuksu Aradan kırk yedi yıl geçmesine rağmen O kara gözlerini Bakışlarını Gülümsemesini hala hatırlarım Açık kestane dalgalı saçlarını Hiç örük yapmazdı nedense Ben böyle dalıp gitmişken Birden Rıfat dede belirdi yanımda İkindi namazından dönüyordu besbelli Beni çok severdi Torunu Almanya’da olduğu için sanırım Beni onun yerine koyardı Yanıma oturdu Saçlarımı eliyle şöyle bir karıştırdı “Ne o, Samet, yaramaz çocuk Ne yaptın kolunu mu kırdın yoksa”dedi Yok Rıfat dede dedim “Nigar Teyzelerin erik ağacından düştüm” “Söylemediler mi sana Eriğin dalı gevrek olur” “Yok Rıfat dede, ben ağaçta yakalandım Görünmeyeyim derken, düştük işte” “Anladım.Geçmiş olsun Çocukluk işte” dedi. Bizim çocukluğumuzda böyle geçti diye Anlatmaya başladı …….. Bu durum beni Okumaya sevk etmişti Ne bulursam okuyorum O yaşta bir çocuk için sıkıcı olmasına rağmen Peyami Sefa’nın “Canan” adlı Romanını bile okumuş Hatta ben de “Azize’yi kaybedermiyim” Diye ürpermiştim O sırada Yakın arkadaşlarım Necmi ve Mustafa yanıma geldi Ellerinde Yeni yapraklanan söğüt fışkınları vardı Ondan çakı ile söğüt düdüğü yapıyorlardı Söğütten 3 değişik düdük yapılıyordu Ben de Övünmek gibi olmasın Çok başarılıydım o konuda Ama elimin birini kullanamadığımdan Sadece onlar yapıyordu. Güneş tepe üstünden sallanmış Yeni bir akşamın gelişini bildiriyordu Mahallenin ihtiyarları Akşam namazı için Çoktan caminin yolunu tutmuştu Benim aklımda ve yüreğimde ise Yine “Azize” vardı Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ |
Koskocaman bir asır
Hala hatırınızda hala aklınızda demek o ilk günkü gibi...
Ben böyle aşkları hep kitaplarda okumuştu masallarda sanmıştım beni yanıltığınız için teşekkür ediyorum üstad...