ömür alacaklı zamandanzaman sonsuza akarken birlikteliğin süresi kısalıyor zaman bizi geçiyor, yelkovan aksak, akrep günleri dönüyor.. imkansıza susuzluğum yemin bozar gibi, uçarak, soluksuz vardığım tarifi imkansız cümlesi yüklemsiz ölü bir kent gibi.. savaş sonrası yağmalardan kalma mutsuz çocuk yüzleri çağrıştıran sokakları insan sesine hasret bir anadolu kasabası gibi.. buzlu suyu bir dikişte içmek gibi ve tarhananın kekremsi kokusunu iliklerinde hissetmek gibi.. yaşamak gibi biraz da gözün kapalı kapılarını imkansızlığa açmak gibi.. onu tanımak sıcaklığını hissetmek soluk alıp vermek gibi.. onu yaşamak.. bilmem kaç bin parçalı puzzleı tamamlayıp zafer çığlıklarını gözlerindeki parıltıya terk etmek gibi.. onu anlamak.. ifadesi güç.. benzetebileceğim birşey yok gibi.. savaşmak gibi biraz da karşına ebediyeti alıp atına atlamak gibi.. günler yeşile çalarken biz adım adım sarıya ilerliyoruz mutluluk yakın gibi ama biraz da imkansız gibi sanki.. bilmem.. solumak iyi birşey gibi.. ama yalnızlığınla başbaşa kalıp da solundan gelen sesi dinlemek ölümbaz darbeler gibi.. |
kutlarım