meşenin derdi...
benim bir ağacım var küçükken kendi elimle diktiğim
baştan sona beraber büyüdüğüm çok zamandır gidememiştim yanına dün gittim sonunda verdim selamımı arkadaşıma ağaçtan arkadaş mı olur evet olur neden olmasın almadı selamımı söyledi nedenini -hoş geldin vefalı arkadaşım! umursamadım dediğini ben zaten hiçbir zaman umursamam böyle sözleri oturduk öylece karşılıklı birinin söze girmesi gerekti,girdim döktüm içimi meşeye döktü yaprağını meşe, senden başkasına güvenemem dedim güvenme dedi sırtımı dayamak zor başka ağaçlara dedim zordur dedi anlamadım bana karşı mı soğuktu yoksa onun da mı vardı bir derdi ben anlattım meşe dinledi ama açmadı gövdesini yaslanayım belli vardı bir derdi büyümek sıkıcı imiş dedim dokundu omzuma büyümek istemiyorum arkadaşım -bende,dedi bu cevapla birlikte sordum meşeye nedir baharda yaprak dökmenin nedeni bir dokun bin ah işit aşık olmuş arkadaşım o anlattı ben dinledim saatlerce anlattı -kim dedim -zeytin! olacak işmiydi şimdi bu nasıl olabilirdi bu? benim garib arkadaşım zeytine tutulmuş seviyorsan dedim sus dedi anlamadım niye nedir bu aşkın önündeki engel? -çınar kara çalı gibi girmiş aralarına yakın arkadaş,zeytinle çınar çınar meşeyi sever meşe zeytini ne aşk üçgeni ama! gözlerinden bahsetti kara kara koca koca gözlerinden döktü meşe bir yaprağını daha döktüm bir katre gözyaşımı yaslandı göğsüme meşe döktü içini döktüm içimi -iyi ki geldin yoksa çıldıracaktım dedi meşe,bilmiyordum bu kadar mutsuz olduğunu bilmiyordu bu kadar mutsuz olduğumu... bir daha bu kadar yalnız bırakma beni dedi bırakmam neden bırakayım... |