DOĞANLARDAN VE ÖLENLERDEN SONRA...
Nasıl bir şeyse sevmek
Bumeranglar içinde kala kala sevdik üç can’ı Yurt boyu Çapaklı gözlerini Yalpalayan tedirginliklerle aradık. Dağlardan dönmüştük onlarla birlikte Mayıstı günlerden Nasıl da akardı Şarkışla’dan çelikleşen umut Nasıl da bakardı Ankara’dan yay gibi gergin öfke. Teslim olmak zulümdür yüreğe bu gençlikte Aşktan daha da kutsaldı devrim Dilimizde leyli leyli ağıtlar Sağaltmak vardı düşleri yarınların kadim bozkırlarında Zulüm epeyce dolduruyordu kendi avlularını Yitmeye ad koymak hey anam hey… Kavuşmaların yüzünü kapatmak Deniz’le Aslan’ım… Yalanım varsa namussuz olayım İnan... Ki ben doğruları söylemekten geri durmamayı Sizlerden öğrenmişim Uysallaşmayı bir lokma ekmekle değişmeyi Teslimiyeti alınlarına katran gibi sıvayanlara zehir zıkkım olsun yaşamak… Yarım yüzyıl öncelerin şiirini yazıyor kalemim Sabah loşluklarından birine düşüyor gölgeleriniz Devrim sevdalarını sabaha ve ölümlere gönüllü gidişle Özdeş kılabilenlerin öfkelerini resmediyorum tarihin tuvaline. Kollarınızdaki paslı çelik kelepçeler çağın intikam şiirleridir Nefretin kirli suları yürütülmüştür dokularından Bu şiirle umudun kayıp halkalarını arıyorum Iraklaşmıyorsunuz yıldız olup bilinmeyen boşluklara Gönülleriniz dağ lalesi Sevdayı binlerce çoğaltmak adına Her tomurcukla yeniden gülümsemek adına Kahrolası bataklıkları kurutmak adına Erkeden kalkmak ve yürümek zamanıdır zifiri loşluklara Ey Deniz’im Uçurumlardan korkusuzca salınan Aslan’ım Yönünü bize dönmekte olan Hüseyin’im. Önce sevmek gerekti ölmeye yatmayı Seve seve asılmak vardı darağacı rüyalarına Gri kum tepeleri gibi bir sabrın aksiydi Yüreklerinizden yüreklerimize yolladığınız Yuvasını terk eden Yusufcuktu kahpe ilmeklere Sarılarak…Denizdi dirençli dalgaları Gözlerini parıldatan Yetersiz sevdalarda İnan ‘ın yüzünde kara yağızdı başaklar Meddi ve belki de cezirdi güneşin doğmasına yakın saatlerde Bekleyiş uçurumlarının kenarında ölümleri beklemek… Yüreklerimizden uçup giden üç serçe Geçikmeyin artık …Sevmek yine sevmek ve asılarak Şiirler yazmak için nidalarımıza Üstüne siyah örtüler düşürmeyin granit tenlerinizin Varıp gidin Kızıl ve direngeç sözcükler eklemeye devrimin şiirine Güneşi içme vakti gelmeden Umut ve sevda içindir ki Üç fidan on yıllardır gül açar da Kendi mezarlarında gülümser NECDET ARSLAN altımayısikibinonbeş |
Kutluyorum kalemini
Yüreğine sağlık
_________________________________________Saygılar selamlar