Bir şairin iç dünyası
İçimi ürpertiyor yüzüme yansıyan güneşin ışığı
Babamdan kalan tek miras üzüntü taşıdır Yılmadım, savaştım, onu hüzünle taşıdım Karanlığın hanedanlığı doldurdu on sekiz yaşını Tek huzurum oturmak yalnız bir odada Dört duvarı kabullendim sırdaşım olarak Bir hikayem var ; başı uyumsuz bir çocuk Sonu stres , uykusuzluk ve şizofreni olacak Esiyor rüzgar anılarım uçuşuyor havada Bazıları yer edinmiş tuz basıyor yarama Bazıları yok olmakta, uzaklara açılıyor karadan Mutluluk güzel bir şey , umarım rastlar bana da Yeni akımlar peşindeyim izliyorum yakından Pişmanlıklar gereksizdir , geçmişimden yakınmam Hayatıma yön verdi kaderin yaptığı akınlar Altın kaplı umut değerini yitiriyor gümüşle ve bakırla |