SAKi
Ne gecem makbere benzer
Nede şafağımdır tan vaktinde Hüzün yüklü gam yüklü nefesim Düşüncelerim pervarsız Üşürüm gecenin karanlığında Güneşi özler tenim Vaktitsiz okunur ezan Selam geride kalır Okunmaz ruhuma fatiha Dünya küs yarim küs hayat küs Küsler içinde zindan zindan içinde nefes Tıkanır dururum ölüm yamacımda Çekilmez gecenin zemherisi Nefretim vuslata haber salar Dünya ey dünya Şeref ile şerefi barındıran dünya Ben bu alemi yendimde Bir seni yenemedim Kahpe dönüşünden Al yazmalım sesizliğe boğuldu Deliliğim meydanlarda nara içinde Heybetli cüsem cürmümü yakar Kifayetsiz kalır sözler Idam verilir dilden dökülen Kelam’a Saki sakn boş kalmasın kadehim Ya kadeh beni boğacak yada ben onu Yada yarin söyleyeceği bir kelam Taş ocağı olurum dinamit yarin sözleri Kelam değer yüreğime beni infilaklar yaşarım Ölür ölür dirilirim Yırtarım kefeni yarin sevdasına sevgisine Ölüm üç adımlık mezar taşı yok adı şanı belli değil Karanfil çiçeği açar tam yüreğin ortasında Toprak hüzün toprak yar sevgisi gibi sarmalar bedeni Sessizliği bozmasın sinekler Ne sinek sesine nede Kahpe gülüşlere tahammülüm kalmadı Yedi kat gömüldüm yedi kat gök yüzüne hasret giderken Yarin zehir kelamını şerbet diyip diktim kafaya Saki Boş kalmasın kadehim kızılcık şerbeti olsada Bu akşam yarimin küs yüreği için Kanat açtım Ölüme Toprak kabul etsede etmesede Ben bu gece ölüme koşuyorum Yarı ayık yarı yarin zehir sözleriyle Ne felek çelme takabilir bana Nede çakıl taşları dağ olup sed örer yoluma And etik yemin etik söz verdik akidimiz var yeminimiz var Âhir zamana kadar Ben yolun kısadan hissesine boyun eğdim Kolarımı kanat gibi çırparak koştum Ölümüm toprak haline Soldu nefesim soldu yüreğim Gözler kan çanak inat içinde Ne damla düşer nede kan dolaşır damarda Sensizlik sadece ruhuma sensizlik Sukuta boğulsun dünya Kelamlar öksüz diller lal olsun Okunsun fatiha Topraktan yana helalik alınsın Cüzü iradem infilak içinde Sarsılır titrer mum Alevi gibi bedenim Zozan olurum berfin olurum Kardelen olurum Özümden vaz gecmeden Deli olurum Kadir olrurum Nara içinde naramın içinde kaybolurum Yüreğim kan damlattı toprağa Ölüme koşarken Bir filiz olarak yeşermeye başladım Yeniden hayata dünyaya merhaba derim Geçmiş zamanı gelecek zamana gebe bırakarak Keser atarım topraktan filizi Yitik olan yanımla Dünyaya elveda çekerim Veda içinde vedalara kalırken Yüreğimin tamamını Miras bırakırım cennet bakışlı yarime Yerim mekanım yeni yurdum Cehennem olsada Cennet kokan yarime emanet bırakırım yüreğimi Belki belki bir gün şafak vaktinde Yeniden bir merhaba derim doğan güneşle Cennet gözlü yarime |