Ölü bir sonbahar ruhuYine bir sonbahar Yine sararıp dökülüyor yapraklar Yine hazırlık var yeni bir kışa Yine yalnızlık monoloğu ki hepsi ayrı evlerden Üzerimize üzerimize koşar suskun kelimeler Ve içine hapsolacağımız o koza O bal peteği aşk ki onu da vurur don Dışı ayaz duvarların poyraz kasırga Sele döner yağmurlar götürür son yazı da Ahh yine bir sonbahar ölü bir sonbahar ruhu Sararmış yaprakları örten çıplak ağaçlara Beyaz pelerinler giydiren zemheri Senden kalan son argüman Siner ayazın kokusu evlerin avlularına Artık ne çiçek kokuları ne böcek sesleri Göç telaşındayken kalan son kuşlar Her yan sağır her yan dilsiz İzi kalmamış o sıcacık yazın şahitsiz delilsiz Ne de o sımsıcak yaz aşklarından en ufak bir iz Yapışkan bir hüzün sarmıştır artık her yanı Şehrin kenar mahallerinden yayılan mukoza Zift olur yapışır sonbahara Piyanoda hazan yapraklarına basarken tuşlar Çilleler çıkmaz sokaklar yokuşlar Acemi hayatın son sakarlığı beceriksiz rötuşlar Şehri terketmede göç telaşındaki son kuşlar Yüksel Nimet Apel 3/Mayıs/2015/Pazar/Bodrum |