SİS VE ŞEHİRSen bulutsuz bir şehre Yağmur olmaya geliyorsun, Ben karbonmonoksit zehirler saçıyorum kendime. Soğukluğunu hissederek üzerine bindiğim demirin Kahrolup gitmeyi marifet sayıyorum. Sonra bilmem neden bir kapı çalıyor gönül evimde Sen yağmur gibi bereketli geliyorsun Ben sisli sabahlarda. Vuslatın saatini vuruyor saat kulesi Belki saat başıdır belkide buçuk. Uçuk kaçık fikirler geçiyor içimden Bir metro edasıyla karşı yakaya. Bulunmaz bir fırsatı tepiyor ellerim Nikotin krizinin titremelerinde. Soğuk bir günde Kül oluyor dokunduğum herşey. Rüzgarı kovalıyor hücrelerim Ya da rüzgarda kovalanıyor, Saat kulesi yarımı vuruyor belki de, Keşkeler teşbih misali dilimde, Sanki her köşe başında bir ayrılık bestesi. Neden Şairler hüzün taşır bu kadar mısralarında, Neden rüzgar hep yanımdan geçiverir sessizce. Bu öksürük yokluğundan kaldı Karbonmonoksit siyahlığı genzimde. Geliyorsun ve biliyorum hep geleceksin Bereketli yağmurla. |
şehir sevgili ve rüzgar şiirde kendini bulmuş.
tebrik edrim