HİÇ ÇOK ŞEY
Gidiyorsun
Tırpanının ucunda hayallerim Çaputlar bağlanmış gibi bir dilek ağacına Paramparça Sis ki duman duman Gözlerim cam kesiği Takılı kaldı karşıda ki evin camına Tüm renkleri,kahkahaları,kuş seslerini yuttu siyah Akşam mı yoksa Savuşsun ne olur şu an bir an önce başımdan Bu bir kabus,bu bir tersine çıkacak rüya olmalı Ölürüm bilirsin ey sevgili ,yığılır kalırım Eriyip akıveririm avuçlarında Yürüyorum sezsiz yavaşca Çiğneyip yutuyorum kaldırımları Hani bir mucize olsa da Denize çıksa şu dar sokak Hiç unutmadım biliyor musun yar Sevdiğini martıları Akşam korkarak giriyor şimdilerde kapımdan Geçmişin aksine erkenden yatıyorum artık Gevşetti geceler boynumda ki kementi Islanmıyor değil yastığımda ara sıra hani Bir alev dağlıyor arada bir Sanırım hala çok özlüyorum dost seni Pazarı var bu gün mahallenin Rengarenk pazenler,basmalar bir görsen Bahar gibi Aklıma geldi birden evimizin perdeleri Ne çok şeye arkadaşım ne çok şeye Dokunmuşsun ellerini Şimdi o en uzak yerde Ertelenen tüm düşlerin göbeğinde Dere akıyor bahçelerin içinde En güzel ağaca yaslıyorum sırtımı Güneş batıyor dağlarda gölge gölge Hayat tek tek istiyor dövüşmek için insanı Varsın adaletli olsun kavgamız Bak hala hala seviyorum seni Siyahtan sıyrılan biraz mavi Nasıl oluyorsa Çörekleniyor yılan gibi Kazanan kaybeden belli değil henüz Diyor ki masallar Turfanda hayaller varmış Şu dik yokuşun başında Sen ey uzakta ki İnanmadın değil mi Bir kelebek kanadı kadar Buruk bir sevinç dolanıyor başımda Gözlerimi yumdum ki sıkıca Tüm ışıklar hapis Göz kapaklarımın altında Hiçliği oynuyorum bu yorgun kalabalığımda Bir şeydi eskiden tek bir şey O kadar hiç çok şey ki şimdi Ne desem sana ne desem Bilmem ki.. Ümit Seyhan |