Pardon! Kuzey Ne Tarafta (Tsuke)Suratıma oturmuş bir uzay boşluğu vardı Çok içmiştim Barın kenarına oturmuş, kendimi bağırmıştım “kim olduğumu biliyorum!” Az ileride başka bir adam, baktı Suratına oturmuş bir kıtlık buhranı vardı Kes sesini Kes sesini, dedi bana Kesemezdim Sarhoştum, ki ben tüm söylenmeler kadar sarhoştum Hem ben, kim olduğumu biliyordum O bilmiyordu, susamazdım “ben icat edilmemiş bir kavramım.” Anlamadı, anlamazlardı “hiç gözlenmedim. Ama buradayım, duruyorum. Oysa hiç görülmedim.” Sonra bir kadının bakışlarında ezildim Ben bir kadının bakışlarında ilk kez ezildim Sanki görülür gibi Maviydi gözleri Değildi. Yeşildi. Ya da turuncu Bilmiyordum, ben, o gece, görülecek kadar sarhoştum Saçlarında bir mars hüznü dalgalanıyordu Ben, hiç görülmeden kalkmayı çok iyi bilirdim Ama o gece kalkamadım “Hey, bayan. Siz. Evet. Kalkamıyorum. Bir kulak verin bana, biraz da görün, görün beni Çok güzelsiniz de. Ben, suratıma oturmuş bu uzay boşluğuyla Size bunu söyleme cesaretine erişebiliyorum Ben ilk defa böyle cesur olabiliyorum.” Kes sesini be adam. Dudaklarında bir caz resitali çalıyordu Ve parmakları, bir kıtlık buhranında dans ediyordu Çıktım sonra oradan Hem insanların suratlarına oturmuş kahramanlık destanları vardı Ki ben o destanlardan bir yangını hayal ediyordum Sonra barmenin sigarasından düşen közü Bir bar yangınına çevirmeyi Sonra marsın hüznüyle kuzeye göç etmeyi… Tüm bunları hayal ettikten az sonra çıktım oradan Yıldızlar bıraktığım gibiydi Suratıma oturmuş bir hiçlik buhranı vardı ve kuzeye doğru yol aldım ... |