Gideceksin...
Kızılca kıyametin arefesi
Yarın büyük gün Gideceksin bakmadan ardına Nerden anladın diyeceksin şimdi Gözlerin uzaklarda Gülüşün koptu yüreğimden Bir rüyadan uyandım kabus görmüş gibi Başka bir ele değerken ellerin Buz gibi üşüyordu bedenim Kimsesizlik cehennem gibi düşüyordu üstüme Kırık dökük cam parçaları batıyordu elime Ben canım acıdı diyordum Sen ölümler seriyordun önüme Yarın hava bulutlu olacak gibi Güneş bulutların ardına saklanacak Rüzgar dağları aşarak şakağıma vuracak Bir kasırga kopacak Depremler artçılarla sallayacak her yeri Ben yere düşeceğim Gözlerimden akan kan ayaklarıma yapışacak Ben yandım diyeceğim yalvaran gözlerle Sen beter ol diyeceksin aldırmadan Ve karanlık terketmeye başladı şehri Dilim damağıma yapışıp kalakaldı Bir sis çöktü içime apansız Saat ayrılığa ramak kaldığını gösteriyor Ve kanı çekilmeye başladı damarlarımın Vakit tamadır şimdi Çıkıyorsun şehrimden işte Ardından bakmak istesemde boşa Ne ayaklarımda mecalim kaldı koşmaya Nede boğazımda dermanım haykırmaya Ben gitme diyeceğim sana Dahada uzaklaşacak nefesin Tek isteğim var Tanrıdan şimdi Açlıkla sınandımda dayandım ölmedim Sonra hastalıklar atlattım en ağırından Yokluğunla başa çıkacak güçte değilim Toprakla birleşmeye razıyım Yokluğunla sınanmaktansa... |