İntihar
Acıyla buruşturdu yüzünü
Ağız dolusu küfürler savurdu Çöktü olduğu yere Geride kaldı çocuklar Bir şehrin gürültüsüne sağırdı Doğan güneşe kayıtsız Gözden kaybolmaya başladı umutları O zaman anladı gerçekti Hiçbir gerçek bu kadar sıkmamıştı canını Keşke yalan olsaydı diye içerlendi Kalkmaya çalıştı Çakıldı olduğu yere Kulaklarında hep aynı ses Çok mutlu diyorlardı İtirazı yoktu mutlu olmasına Gözleri başka gözlere bakıyormuş Eli eline değiyormuş hani Pis bir yalan demişti içinden Yapamazdı hani böyle çarçabuk Boşuna düşünmüştü bu kadar Bahane ile avunamazdı ya Yapmıştı işte Şimdi dünya dardı bedenine Yüreğini söküp atmak istiyordu Akbabalara parçalatsa kendini Böyle gitmezdi gücüne Sonra döndü Bitişini izliyordu sokaklar Loş ışıkların altından geçti Saptı şehirden Bir uçurum kenarında durdu Yanaklarında tek damla yaş vardı Gözlerini dik uçuruma çevirdi Ayağını öne doğru götürdü Sonra yerdeydi çakılmıştı kanlar içinde Ertesi gün gazateler yazmıştı Üçüncü sayfaya büyük bir resmini koyaraktan Kimliği belirsiz sahipsizdi diye Kimsesiz kalmıştı Beklemekle bir ömür geçirmişti Biliyordu gelmeyecekti Ölümü acıydı yalnızlığa İhanete müjde gibiydi |