BAĞIMIZ
Çocukluktan başlar benim bağ tutkum.
Ayaklarım, bellenmiş bağlara, Bata çıka biraz da korkarak basardı. Arada bir de olsa ayağım Çukurlara kayardı Salıncak kurardık hemen Evin önündeki dut ağacına Renk renk kanatlı kelebekler Uçarken burnumun ucunda Sallana sallana söylerdim Aklıma gelen ne varsa Rüzgar alnıma vuraa vura... Kertenkeleler kaçardı önümden Tedirgindim hep yılan görmekten. Birde yemin verilirdi ki... "Aman uzun kız gözümüze görünmesen" Hemen kaçardım dedemin sallanan sandalyesine Çekerdim ayagımı en köşesine... Kayısı zamanı silkelenir ağaçlar Toplardık sepetlere tüm çocuklar, Dama güneşe açılırdı mis kokulu kayısılar... Yağlamalar bazlamalar pişer, Ayaküstü yarısı biter, Ocaklıkta ananemin yüzünde de güller biter... Çıtır çıtır gilamadalar, Ne de güzel hafif yanar. Gilaborular sıkılırır, İçine de şeker katılır Cır cır böceği başlar ötmeye, Komşular gelir kahve içmeye, Aşırmalarla su çekilir kahveyle içilsin diye. Şimdilerde kalmadı kuyu. Ne de insanların huyu suyu. SELMA ÇANAKÇIOĞLU. 1993 |